Geçtiğimiz günlerde Turhal Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erol Ayten’in 17 yaşındaki oğlu Yunus Emre Ayten’in trafik kazasında hayatını kaybetmesi üzerine, yollardaki “reflektörsüz traktörler” gerçeğini bir kez daha hatırladık. Öncelikle acılı aileye başsağlığı dileklerimizi iletiyor, kaybettiğimiz evladımıza Allah’tan rahmet diliyoruz.

Tokat-Turhal yolu Şenyurt mevkiinde meydana gelen kazada Derviş Maviş yönetimindeki otomobilin, reflektörü olmadan yoluna devam eden bir traktöre çarpması sonucu yaralanan genç, yoğun bakımda dört gün boyunca yaşam mücadelesi verdi. Ne yazık ki tüm çabalara rağmen evladımız hayatını kaybetti.

Özellikle tarımla uğraşan bölgelerde hemen hemen her mevsim böyle kazalara rastlıyoruz. Tedbirsiz ve emniyetsiz bir şekilde yola çıkan traktör sürücüleri birçok kazaya karışıyor, ölümlü ve yaralamalı sonuçlarıyla o kazalar acı izler bırakıyor insan yaşamında.

Reflektörsüz traktörlerin karıştığı kazaların “normalleştiği” bir dönemden geçmenin zorluğunu yaşıyoruz. Oysa küçük bazı tedbirlerle bu kazalar minimuma inebilir, acılar yaşanmaz ve ölümlerin önüne geçilebilir. Bu küçük tedbirlerin başında azami dikkat, tedbir ve traktörler için elbette “reflektör” takmak gerekiyor.

Bu konuda bazı adımların atıldığını da görüyoruz elbette. Örneğin geçtiğimiz günlerde İl Jandarma Komutanlığı tarafından "Reflektör tak, görünür ol" sloganıyla hayata geçirilen proje kapsamında traktör sürücülerine reflektör ve tepe lambası dağıtıldı. Vali Abdullah Köklü’nün “İlimizde 50 bine yakın traktör sayısı riski artırıyor. Yaşanan birçok acı trafik kazasının nedeni çok basit önlemlerin alınmamasından kaynaklı. Türkiye'de sürücülerimiz, çiftçilerimiz, araçları kullanan arkadaşlarımız, 'Ben hata yapmazsam sorun olmaz' diye düşünüyor. Başkasının da hata yapabileceğini öngörerek araçları kullanmak lazım.” sözleri, bu konuda oldukça önem arz ediyor.

İl Jandarma Komutanlığı koordinesinde Turhal Kaymakamlığı ve bir özel firmanın desteğiyle çiftçilere 400 reflektör ve 100 tepe lambası dağıtılırken, “Peki ama yeterli mi bu?” sorusunu da sormamız gerekiyor.

Değil elbette.

Devlet özel firmaların desteğiyle reflektör dağıtmaktan ziyade, kendi özkaynakları ve “zorunlu” tutulacak bir yöntemle traktör sahiplerinin tamamına bu uygulamayı tabi tutmalıdır. Yasada yer almıyorsa yasaya reflektör ve tepe lambası takma zorunluluğu getirilmeli, yasada var da uygulanmıyorsa denetimler sıkılaştırılmalı, bu ekipmanlar olmadan yola çıkan traktör sahiplerine caydırıcı cezalar uygulanmalıdır.

Elbette kimsenin cezalarla canının yanmasını istemeyiz, lakin takdir edersiniz ki insan hayatı hiçbir dünya malının karşılığı olamaz. Daha 17 yaşında pırıl pırıl bir delikanlıyı yeni toprağa verdik. Hayallerini, umutlarını, gelecek planlarını gerçekleştirmeden yaşamının baharında hayatını kaybetti çocuk. Ailesinin yaşadığı acının tarifi olmaz; kimse o acının aile bireylerindeki tahribatını ne yaparsa yapsın anlayamaz. Böylesine büyük acılara bir daha yol açmamak için bütün yasal yollar harekete geçirilmeli, devlet alınabilecek bütün tedbirleri en üst perdeden almalıdır.

Unutulmasın ki bir reflektör ile bir tepe lambası olsaydı o genç bugün hayatta olacaktı…