Tokat’a gelen kamu yatırımlarının öncü isimlerinden biridir Özlem Zengin… Sade, vakur ve bir o kadar da mütevazı kişiliğini aileden aldığı terbiye ile harman eden, memleketi Tokat için politikada en iyisini yapmaya çalışan bir milletvekili olarak adını duyurmuştur. Tokat’ta “milliyetçilik” denilince akla ilk gelen isimlerden biri olan Salih Zengin’in kızıdır. Türk Milliyetçiliğini okul sıralarında bize öğreten, maneviyatı ve adamlığıyla herkese örnek olan Salih Zengin’in kızı olarak politika yapıyor olması, Özlem Hanım için apayrı bir ayrıcalıktır.

 

Şimdilerde adının hain terör örgütü FETÖ ile anılmak istenmesi esasında zorlama bir iddia olmasından öte provokasyon kokan bir tertibi işaret ediyor. FETÖ’nün haysiyet cellatlığı yapan kriptolarının bu algı operasyonu çalışmasında yer aldıklarını görüyoruz. Tutmayacak bir çamurun, izlenmeyecek bir filmin ve yapışmayacak bir iftiranın sahipleri yine sahada. Dün de vardılar, bugün de varlar ve yarın da olacaklar. Tokat’ın kıymetli ailelerinin evlatlarına, haysiyet sahibi insanlarına ve bu şehrin değerlerine olan düşmanlıkları bitmedi, bitmeyecek. Kiminin atalarından kalma intikam duygusu, kiminin de memlekette barınamama gibi müzmin sorunları yüzünden bu “ahlaksızca akın” devam edecek elbette.

 

Tüm bunları biliyoruz. Okurlarımız da bilsinler: Mesele Özlem Zengin’e atılmak istenen çamur değil, sıradan, son derece basit bir şekilde algı yönetimi yapmak… Akıllarda soru işaretleri bırakmak, “acaba?” dedirtmek, aba altından sopa göstererek şantaj restini “ya tutarsa” diye ortaya sürmek. Ama tüm bunların hiçbiri olmayacak.

 

Peki, mesele nedir?

 

FETÖ bağlantılı bir derneğin yöneticisi olduğu gerekçesiyle AK Parti Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in bir soruşturmaya dâhil edildiği bilgisi üzerine felaket tellalları ortaya çıktı… Ama İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması kapsamında Emniyet Müdürlüğü ile MASAK’tan istediği ByLock ve Bank Asya raporlarında Özlem Zengin’in kaydına rastlanılmadı. Soruşturma sonucunda Özlem Zengin hakkında takipsizlik kararı verdi. Aynı zamanda söz konusu dernek hakkında da takipsizlik kararı verildi ve dernekle ilgili FETÖ işlemi de yapılmadı.

 

Özlem Zengin birkaç sosyal medya kullanıcısının çamurlu-intikam soslu paylaşımları üzerine şu açıklamaları yaptı:

 

“Beyaz El Yardımlaşma Derneği diye tertemiz bir dernek. Dernek hala açık ve çok güzel işler yapıyor. Bu dernek faaliyetlerine devam ediyor. Dernek kurucularından biriyle ilgili bir işlem yapılıyor.  Bu işlem yapılırken derneğin kurucuları kayda geçiyor. Dernekle ilgili bir şey yok zaten. Biz sosyal hizmetlere bağlı çocuk bakan bir derneğiz. Sosyal hizmetlerle protokol yaparak çocukların bakıldığı evlerin masraflarını karşılıyoruz. Çocuklar kurumda kalmak yerine evde kalıyor. FETÖ’cüler böyle bir şey yapar mı? Gariban çocukların bakıldığı tertemiz bir dernektir. Ben de bu derneğin kurucusuyum. Benimle ilgili şahsi bir şey istenmiyor. Derneğin kurucularıyla ilgili ByLock ve MASAK raporları isteniyor. Derneğin kurucusu olduğum için benim de isteniyor. FETÖ’cülerin en rahatsız olduğu insanlardan biri benim. Benim çocuklarım okullarına gitmedi, FETÖ’ye övgüye dair bir cümleme rastlayamazsınız. FETÖ ile hiç temasım olmamıştır.”

 

Dolayısıyla, hiç teorik ve sosyolojik anlatımlar ile gerekçelere sığınmadan sadece şunu söylesek yeterlidir:

 

Özlem Zengin, Salih Zengin’in kızıdır. Ne demek istediğimi anlamak isteyen uzaktan değil, Tokat’a gelip şu caddede aslanlar gibi yürüyerek kim kimdir, sorup öğrenebilir…