E. Belediye Başkan Yardımcısı Salih Ertaçoğlu yazdı: “Hukuk devletiyiz ya, bütün bunlara Adalet Bakanlığı ve HSK seyirci kalıyor.”
Devlet gibi devletlerin anayasalarına sadık yöneticilerinin olduğu ülkelerde, herkes, her kurum, her yetkili uymaya, uygulamaya mecburdur.
Anayasaların kesin, bağlayıcı, açık, net hükmüdür.
Gelelim güzel ülkemize, bizim anayasamızda, halkın oyuyla kabul edilmiş bir anayasadır. Aynı kesin uyulması mecburi, bağlayıcı hükümleri içermektedir.
Anayasa mahkemesince verilmiş bazı kararların, yönetenlerin hoşuna, hoşlarına gitmediği için, başka, yasal olmayan kurallar ihdas edilmesine neden oldukları açık ve nettir. Kendi kendine görev ihdaş etmiş alt kademe bir yargı kurumu başkanının, Anayasa Mahkemesi kararlarını, tamamen hukuk dışı, anayasaya aykırı bir biçimde yok saymış olması, hatta daha da çirkinleşerek anayasa mahkemesi üyelerinin yargılanması gerektiği bu ülkede sorumluluk sahibi kişilerce dile getirilebilmiş, haklarında, yetkili makam ve kişilerce, anayasayı ihlalden soruşturma bile açılmamıştır, seyredilmiştir.
Yeni Yargıtay Başkanının bu konudaki anayasaya bağlı açıklamaları öncekinin, kötü niyetini ortaya çıkarmıştır. Birileri bu açıklamalar sonrası bir parça utanmış veya yüzleri kızarmış mıdır? Sebebin sonucudur çirkinlik.
Günümüzde seçim mevzuatı, İlçe Seçim Kurulları, İl Seçim Kurulları ve son kararı vermeye yetkili Yüksek Seçim Kurulu vardır. İstanbul’da yerel bir mahkemenin hakimi, yetkisi olmadığı halde, seçim sistemini bozacak alt üst edecek yanlı ve yanlış bir karara imza atıyor. Sonucunda YSK “son yetkili benim, senin kararın geçersizdir” açıklamasıyla hukuk tekrar rayına giriyor, normal kongreler yapılabiliyor. Aynı yerel mahkeme bütün bunlara rağmen yine yanlı, yetkisiz karar verince, yine YSK “son yetkili karar mercii benim” diyerek yerel mahkemenin ısrarla, yanlı yetkisiz karar verdiğini tescilliyor.
Hukuk devletiyiz ya, bütün bunlara Adalet Bakanlığı ve HSK seyirci kalıyor.
Hukuk, yargı, böylesine yanlış, yanlı yetkisiz kararlarla katlediliyor. Yetkiliyim diyenler de gıkını çıkaramıyor.
Yıl 1968. Tokat Belediye Başkanlığını, Başkanımız, hocamız rahmetli Mesrur Gürgenç kazanıyor, Adalet Partisinden. CHP itiraz ediyor. Rahmetli Başkan aynı zamanda Gençlikspor fahri görevlisiymiş. İtiraz kabul ediliyor. Mazbata ikinci sırada yer alan CHP’li 1960 darbe dönemi Valisi rahmetli Hakkı Albayrakoğlu’na veriliyor. Mesrur Bey, rahmetli Demirel’in en yakınlarından, ayrıca o dönemki YSK’nın en yetkilisi de Mesrur Başkanın akrabası olmasına rağmen hak tecelli ediyor. Başkanlık muhalefet partisine teslim ediliyor.
Bugün ülkede yaşatılan hukukla, 1968 yılının hukukunu, herkes varsa vicdanıyla bir ölçsün bakalım. Gelinen kötü nokta bir görülsün.
Sevgi ve saygılarımla.