Milli Eğitim Bakanlığı’nın Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ortak yürüttüğü “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi” başladı başlamasına da anlamsız tartışmaları da beraberinde getirdi.

Öyle ki geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Gazetesi, İzmir Karabağlar’da müftülük vaizi Dr. Rıdvan Sanur’un, “2023 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevliler Haftası” nedeniyle Şehit Fethi Bey Anadolu Lisesi’nde “Peygamberimiz, İman ve İstikamet” hakkında ve Manisa İl Müftü Yardımcısı Mehmet Ceyhan ise Yunusemre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde “İman ve İstikamet” konulu konferans vermesini manşetine taşıdı. Cumhuriyet bununla da yetinmedi, “Değerler eğitimi” vermek amacıyla Buca’da manevi danışmanın konferans salonunda öğrencilere konuşma yapmasını, Bergama’da da ortaokul öğrencilerinin camiye götürülmesini “laikliğe aykırı” buldu.

Cami dışında sarık-cübbe ile hiçbir imamın görev yapmadığını bildiğimiz halde, cüppeli imam görseli paylaşılarak bu habere imza atılmış. İmamların okullarda sarık cübbe ile görev yapmaları mümkün değil anlayacağınız. Ama olayı başka yerlere çekme gayreti burada da kendini gösteriyor işte.

CHP Grup Başkan Vekili ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel de 4-6 yaş arası çocukların Kur’ân’la tanıştırılmasını “Orta Çağ zihniyeti” olarak tanımlamıştı. 21. yüzyıl dünyasında hâlâ bu bakış açısıyla olaylara yüzeysel bakmak gerçekten çok üzücü. Yaşadığımız dönemin kaotik ortamında çocuklara adab-ı muaşeret kurallarını, İslam Dininin barışçıl mesajlarıyla vermek neden bir tartışma konusu olsun anlayamıyorum.

Hâlbuki Avrupa’da din eğitimi bazı ülkelerde 2,5 yaşında başlatılıyor...

Belçika’da 2,5-6 yaş arası çocuklara, öğretmenler koordinesinde papaz ve rahibeler ders veriyor. Almanya’da 3-6 yaş grubunun yüzde 70’i kiliselerde din eğitimi alıyor. Finlandiya’da küçüklere “tanrıya sadakat ve şükran” öğretiliyor. İngiltere’de de okul öncesi din eğitimi müfredatını kilise belirliyor. (Yeni Şafak 31 Aralık 2021)

Cumhuriyet Gazetesi’nin “Manevi danışmanlık adı altında öğrencilere rehberlik: İmamlar derse girdi” başlıklı haberi ile CHP’nin genel başkan adayı Özgür Özel’in açıklamaları ve Tokat Milletvekili Kadim Durmaz’ın öğrencileri camiye götüren öğretmeni meclis gündemine getirerek öğretmen hakkında soruşturma açtırması doğru yaklaşımlar değil. Bu bakış açısı çok gerilerde kaldı. Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyette çocuklarına doğru dini kaynaklarla eğitim verdiği modern bir ülke artık.

20 Haziran 2022’de yayımladığım köşe yazımda, “15 Temmuz hain darbe girişiminin ‘kontrolsüz bir tarikat eliyle’ yapılmak istenmesi belleklerden silinmedi. Devletin bütün hücrelerine nükseden habis bir ur gibi her yerini işgal etmiş sözüm ona dini bir hareketin yapmaya çalıştığı darbe girişimi de göstermiştir ki Türkiye, 1924’te kurduğu Diyanet eliyle ancak bu tür belalardan uzak durabilir. Kontrol edilemeyen gruplar, oluşum ve tarikatlar, ülke için tehlike arz eder. Dolayısıyla bu tehlikeyi bertaraf edecek savunma sistemi Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle oluşmaktadır.” ifadelerini kullanmıştım.

Durumun gerçeği budur işte.

Mustafa Kemal’in kurduğu CHP’nin bugünkü temsilcileri ile Atatürk üzerinden millete ayar vermek isteyen bazı basın yayın organları, aynı Mustafa Kemal’in Diyanet’i 1924’te kurduğunu unutmasınlar.