Salih Ertaçoğlu yazdı: “Herkes yaptığının cezasını böyle çekiyor, zararını da aziz milletimiz görüyor.”

Güzel ülkemiz her türlü zenginliğine, bilgi birikimine sahip olduğu halde milletimiz uzun zamandır görülmemiş sıkıntılarla uğraşır durumda.

Siyaset kurumu olabildiğince yıpranmış, güven kaybına uğramaya da hızla devam ediyor. Koltuk hırsları nedeniyle millet geçim sıkıntısı, hukuksuzluk ve güvensizlikle başbaşa kalıyor

-Egemenliğin kayıtsız şartsız temsilcisi TBMM önemli konularda çıkarlar uğruna baypas ediliyor. Milletvekillerini partililer değil liderler sıralıyor.

İktidarı eline geçen güçlü siyasi irade, yargıyı, yüksek yargı organlarını kendisi belirliyor, ünivesite rektörlerini aynı irade atıyor. Medyanın %95' i yandaş tek kanal çalışıp muhalefete saldırma görevi yapıyor. Bunun karşılığında besleniyor. Beslemeleri aldıkları reklamlardan tanırsınız.

-Sendikalar ve esnaf, ticaret odaları yönetimleri güçlünün yanında yer alıyor. Maliye Bakanlığında müşavir, Bakanlığı ihalede zarara uğratıyor, tespit edilince tutuklanıp cezaevine konuyor. Babası büyük bir sendikanın genel başkanı, kongresinde iktidara övgüler dizip yalakalık yaptığının ertesi günü oğul cezaevinden tahliye edilip ev hapsine çıkarılabiliyor.

Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Beyefendi, devlet memuru olduğu halde yurtdışında konuyla ilgili şirket kurabiliyor. Canlı karkas et pazarlaması imkânı elde ediliyor. Besicilik perişan edilmiş durumda. Alman, 1 kg eti 7 Euroya yerken bizler ülkemizde 17 euroya eti yiyorsak bunun tek sebebi ithalatı devlet eliyle yapmayıp yandaşlara verilen ithal yetkileri nedeniyledir.

Ülkenin ete ihtiyacı varsa ithalatı doğrudan devletin resmi kurumları yapmalı. Aracılar, yandaşlar devreden çıkarılmalıdır. Gerçi işin başındaki Genel Müdür Yardımcısının şirketi tezgahı kurmuş Macaristan'da. O zaman çıkarcı, vurguncu değil devletine, milletine dürüst hizmet edecekler göreve getirilmelidir.

Son günlerde reklamlara çıkıyor. Sık sık dünya kadar reklam paraları ödenerek adı KOP olmuş bu satış yerlerinin kirasını devlet öder, çalışanların maaşlarını devlet öder, neymiş ucuz satıyormuş, reklam reklam üstüne. TÜİK te rakamları buralardan alır, çalışana, emekliye kazığı bunlarla da atar. Esnafın kirasını kim verecek?

-Her sokakta açılan üç harfli marketler esnafımızı perişan etmeye zaten devam ediyor. Esnaflarımız kapanma tehklikeleri yaşıyor. Borç batağına sürükleniyor. Hani var ya esnaf ve sanatkarlar konfederasyonu başkanlarımız, koltuklar rahat olabildiğince. Esnafı, milleti niye düşünsün ki? Esnaf da koşa koşa gidip yeniden seçiyor. Tezgah öyle kurulmuş. Herkes yaptığının cezasını böyle çekiyor, zararını da aziz milletimiz görüyor.

Sevgi ve saygılarımla.