Ülkemiz, 5-6 senedir ağır ekonomik sıkıntılar yaşamaktadır. Düne kadar politika faizini törenlerle indirip, Kur Korumalı paralara verdikleri faizleri, konut, araç, tüketici kredisi, kredi kartı faizlerinin %30 %40 geldiğini görmezden gelenlerin, şimdi de hiçbir şey olmamış gibi faize sarılmaları, ibret ve hayretle izleniyor.
Ülkemiz kötü, yanlış tercihler sonucu, ekonomik krizlerle boğuşur gözükürken, 6 Şubat deprem felaketiyle yıkım ikiye katlandı. Depremlerde 50 binin üzerinde can kaybı yaşandı on binlerce binamız yıkıldı, 11 ilimiz adeta yıkıma uğradı, hayat felç oldu.
Bir ülkede bir depremde 50 bin insanımız canını kaybediyor. Aradan bir kaç ay geçiyor. Hiç acılar yaşanmamış gibi, sazlı sözlü festivallerle gönül eğlencesini tercih ediyoruz. Kaybettiğimiz canları, malları unutabiliyoruz. Festivallere izin verenlere, can kayıplarımızı unutanlara, ülkedeki ekonomik enflasyon felaketini görmezden gelenlere sözümüz yok. Çünkü tercihi bizler yapmadık mı? Şimdi bakıyorum herkes "kendim ettim kendim buldum.” türküsünü söyler olmuş. Vay halimize, geleceğimize.
Toplu taşımaya akaryakıt zamları başta, zam kaçınılmaz. Fakat 9 TL’yi 15 TL’ye çıkarmak Tokatlıyı cezalandırmaktır.
Otobüsler, belediyenin olsa, yaşlılar, emeklileri ücretsiz taşır, kamu yararı hizmetidir. Çok önceleri öyleydi. Yaşlı olarak hak etmediğim ücretsiz hakkı asla kullanmadım. Ne hakkım var? Aracın ortağı mıyım ki?
Bu şehrin öncelikli bir yığın sorunu varken festivaller “Lale Devri” yaşayanlara mahsustur. Zamanı çok yanlıştır.
Daha yaşadıkça nelere şahit olacağız.
Sevgi ve saygılarımla…