Aday adaylığı sürecini aralıksız sürdüren Mehmet Can’ın “toplumsal karşılığını” bu çalışmalarını izlerken daha net görüyoruz. Zira kendisinin bu coğrafyadaki karşılığı yalnız aday olmak istediği AK Parti’de değil, diğer bütün siyasi partilere sempati duyan çoğunlukta da var. Doğru tanımlamayla “partiler üstü” diyebiliriz. İşte bu özelliğiyle ön plana çıkıyor Mehmet Can. “Partiler üstü” sevilen bir kişilik. Bunun seçimlerde oy olarak kendini göstermesi de kaçınılmaz gerçeklik.

Mehmet Can’ın aday adaylığı sürecinde söylediği sözler çok önemli. Can yaptığı bir açıklamada, “Ülkemiz insanlarının siyasetten ve siyasetçiden samimi beklentisi her an gelişen sorunlara eş zamanlı çözüm üretmesidir. Zira oluşan soruna uzun zaman sonra bulunan çözümler faydalı çözümler değildir.” diyor. Mehmet Can’ın bu tespiti, siyasetin vazgeçilmez bir realitesidir. Bu realite dışında kalan siyasetçilerin toplum nezdinde zaten bir karşılıkları da yoktur.

Avukat Mehmet Can o açıklamalarında ayrıca hedeflerini ise “Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Partimizin Kurucusu Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin, vizyon ve idealleri doğrultusunda AK Parti’mizin desteği ile siyasette bulunacağım süre içerisinde ve sonrasında, geçmiş dönemde ticari ve dernek faaliyetleri aracılığı ile edindiğim bilgi ve tecrübeler sayesinde, ülkemizin gerek iç kalkınma, gerekse dış kalkınmasında etkin rol oynamak. Bununla birlikte, ülkemizin temel ihtiyaçlarından olan, üretim, sağlık, turizm, bilişim ve ihracat projeleri yürütmek, ülkemizin ihtiyacı olan milli ve yerli projelerde bulunmak…” şeklinde açıklıyor.

Mehmet Can’ın şu sözleri ise aday adayı olan herkeste bulunması gereken hassasiyeti ifade eden cümleler:

“Günümüzde ülkenin güvenliğinin temini en temel sorun olup temele yerleştirilen tüm risk unsurlarının sökülerek atılması geleceğimizin teminatı olacaktır. Ancak bu sayede ülkemizin şer odaklarının faaliyetlerinden zarar görmeden çıkması sağlanacaktır. Ben de ülkemizin içinde olduğu zor ve sıkıntılı zamanlarda üstümüze düşen sorumlulukların bilincinde olarak tüm şer odaklarının çabalarını bertaraf etmek hususunda yapılan çalışmalarda insanımızı layıkıyla temsil etmek için Adalet ve Kalkınma Partisi’nden aday adayı olmaya karar verdim…”

3 Şubat’ta 2023’te “Toplumun bütün kesimleriyle barışık, herkesin sevdiği ve saydığı, tartışmasız oy getirisi olan, halkla iç içe yaşayan, kısaca ‘halk tipi’ bir aday olarak Mehmet Can ismi ortadadır ve AK Parti’nin –bana göre- aradığı kan da bu isimdir. Tayyip Erdoğan’ın sıkça vurguladığı ‘mütevazılık’ telkinini hayatıyla ortaya koyan, insanların rahatlıkla ulaşabildiği ve iyi-kötü günlerinde hep yanlarında gördükleri Mehmet Can’ın aday olması demek, bu zorlu seçim sürecinde AK Parti için önemli bir kazanım olacaktır” diye yazmıştım.

27 Mart 2023’te ise “Her seçim bölgesinde Avukat Mehmet Can gibi ‘artıları’ olabilecek adaylara ihtiyaç var. Seçimin önemi adayların özgül ağırlıklarıyla orantılı olduğu için risk alınmayacak, güçlü ve halkla barışık isimlere listelerde yer verilecek. İşte burada Mehmet Can’ın taşıdığı misyon yine ön plana çıkıyor. Kaotik tartışmaları bir kenara bırakıp kazanmaya odaklanıldığında gerçekçi çözümler de görülebiliyor; işte bu AK Parti için de geçerli bir realite. Yine söylüyor ve yazıyorum: (…) Avukat Mehmet Can, ‘Anadolu irfanı’ dediğimiz değerler bütünümüzün simge ismidir” ifadelerini kullanmıştım.

Bu konuda yazacak çok şeyimiz var. Lakin köşe yazımızın sınırları kısıtlı. Devamını Sayın Can’ın “adaylık” sürecinde yazmayı ümit ediyorum. “Mehmet Can aday olursa ne olur?” sorusunun cevabı “nitelik ve gerçeklik” temelleri üzerinde verildiğinde “başarı” olarak yanıtlanır.

Dolayısıyla…

Bugün Tokat kamuoyu, iyi düzeyde İngilizce ve orta düzeyde Makedonca bilen Avukat Mehmet Can’ın donanım, bilgi ve tecrübe taşıyan aday adaylığı sürecinin adaylıkla sonuçlanmasını bekliyor.