Milli Eğitim Bakanlığı son derece doğru bir kararla yıllardır ders kitaplarını öğrencilere ücretsiz veriyor. Veliler için büyük bir yük olan ders kitabı sorununu bir kalemde çözen MEB, sonrasında gelişen “kaynak kitap” sorununu ise neredeyse görmezden geliyor.

Öğretmenlerin soru çözdürmek için aldırdıkları test kitaplarının fiyatları bütçeleri zorluyor. Kaynak kitap sektörü öyle bir duruma geldi ki öğretmenler sanki bazı kırtasiyelerin reklamını yapar haldeler. Belki iyi niyetlerinden kaynaklanan bir durum da olabilir bu. Ama gelin görün ki kaynak kitapların astronomik fiyatları her bütçeyi zorluyor.

MEB kaynak kitap sorununa da el atmış, kendisinin dağıtacağını ilan etmişti. Muhtemelen bu konuda bazı girişimler de oldu. Demek ki yeterli olamadı. Yine aynı sorun katlanarak devam ediyor. Misal daha geçen gün bu şehirde fiyatı 550 TL olan bir test kitabının 150 TL’ye indiği, adres gösterilerek “gidin alın” denildiği bir olaya tanık oldum. 550 liraya satılırken de 150 liraya satılırken de kâr edildiği bir kaynak kitabın, faydasından çok verdiği manevi zararı düşünmeden edemedik.

Bu şehirde bu işin nasıl bir ticarete döndüğünü görebilecek kimse kalmadı mı?

Veliler çocuklarının boynu bükülmesin, diğer arkadaşlarının yanında bir mahcubiyet yaşamasınlar diye bu ekonomik krizde böylesine fahiş fiyatlarla kitap almaya zorlanırken hiç mi kimsenin umurunda olmuyor bu işler? Ya da daha ilginci 550 liraya satılan bir kitabın “bir anda” 150 liraya inmesinin nedenlerini araştıracak birileri yok mu?

Öğretmenlerimizin de bu konularda biraz daha vicdan muhasebesi yaparak olaya müdahil olmaları gerekiyor. Milli Eğitim’deki idarecilerin omuzlarında taşıdıkları vebali anlatmamıza ise gerek yok sanırım.

Kaynak kitap dayatmalarının ailelerde oluşturduğu kaosun ve sonrasında öğrencilerde yaşanan psikolojik kırılmaların hangi boyutlarda olduğunu en iyi öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz bilir. Yaşanan olaylar ve edinilen tecrübeler ışığında bu soruna kalıcı çözümler üretmek MEB’in önünde duran en önemli konular arasında yer alıyor.

Bakalım bu işe Tokat’ta çözüm bulabilecek birileri çıkabilecek mi?