İstanbul ve çevre illere yağan yoğun kar yağışı, çeşitli olumsuzlukları da yaşamamıza neden oldu.

İstanbul-Ankara istikameti ve Trakya’dan İstanbul’a araç giriş-çıkışları yasaklandı.

Birçok ilimizin çevre il ve ilçeleriyle karayolu ulaşımları kesilmişti.

Kuzey Marmara otoyolu da tamamen kapalı kaldı. Bu yollarda binlerce araç ve yolcular mahsur kaldı.

İstanbul Havaalanı da iniş ve kalkışlara kapatıldı. Binlerce yolcu ve turist havaalanında kartonlar üstünde yatmak durumunda kaldı. Otel talep eden turistlerin karşısına çevik kuvvet polislerimiz gönderildi.

Kar yağışı beklenenin çok üzerinde gerçekleşmişti. İstanbul’da da yollar kapandı. Araçlar mahsur kaldı. Paralı otoyollar geçişlerde tıkandı, geliş-gidişler kapandı.

Ankara’dan İstanbul’a gelen iki bakanımız Atatürk Havalimanı’na inebildiler.

Yaşanan coğrafi şartlar, yeni havalimanı sahasının yerinin doğru seçim olmadığı gerçeğini ortaya koydu.

Maliyeti 10 milyar Euro olan havalimanında bu sırada kara dayanamayan kargo bölümünün çatısı komple çöktü.

Bütün bunlar yaşanmışken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun birkaç saatliğine, önceden programlı bir büyükelçi görüşme yemeğini başka sorunlar yaşanmamış gibi gündem konusu yapanlar ucuz siyaset peşinde koştular. Mobese kameralarıyla bile İmamoğlu’nun takip altında olduğu da ispatlanmış oldu.

İmamoğlu AKOM’da ekiplerinin başında görev yaptı. Yardımcıları ve daire başkanları da görevdeydi. Devlette olması gereken mobese görüntülerinin siyasi çıkarlar için yasadışı paçavra, dalkavuk medyasına sızdırılması da alışılmış kumpasların bir parçasıydı.

İmamoğlu’na yapılan saldırılar İmamoğlu’nu daha da güçlendiriyor.

Her türlü engellemelere ve yetkilerinin kısıtlanmasına rağmen hizmetlerini başarıyla sürdürüyor.

Başka bir taraftan da doğalgaz, elektrik kesintileri en büyük sorun olarak yaşanıyor. İran kesinti bizden değil açıklamasını yapıyor. Bizde şeffaflık yok.

Sevgi ve Saygılarımla…