İklim değişiklikleri, dünyayı olumsuz etkiliyor.

Dünyamızın yeşilini, doğa yapısını bozmak için sanki toplumlara görev verilmiş.

Bizde de aynı sorumsuzluklar yaşanıyor.

Tarım alanları, ilave imar planlarıyla yapılaşmaya açılıyor. Temel plan, yok sayılarak, rant amaçlı, yoğunluk artırıcı yapılaşmalar olanca hızıyla devam ediyor.

Nehirlerimizin üzerine kurulan HES’lerle nehirlerin debileri akış düzenleri perişan ediliyor.

Ormanlarımız, çeşitli nedenlerle yanıyor. Yanan orman alanlarına yeniden ağaç dikileceği beyan edilse de gerçekleşmiyor. Yakınındakilere kullanım için alan açılmış oluyor.

Turistik tesislerin genişletilmesi için orman arazisi kurban ediliyor. Tahsis kararları verilebiliyor.

Taş ocağı, maden ocağı, kömür sahası açmak yandaşa kıyak için kararlar alınabiliyor.

En son örneğini AKBELEN’de yaşıyoruz. Santralın yakıt ihtiyacı için kömür çıkarılması amaçlı on binlerce ağaç yine yandaş firmaya tahsis ediliyor. Dünyanın hangi ülkesinde elektrik elde etmek amaçlı kömür kullanılır? Enerji için tabiata zarar vermeyecek rüzgar enerjisi başta olmak üzere modern yatırımlara dönülmez? Tabiatımıza elden gelen her kötülük, güç kullanılarak yapılıyor. Yargı zaten gerekeni yapamıyor.

            Susuzluk tehlikesi, kuraklıklar, seller, ağaç katliamlarının sonuçlarındandır.

Bir ağaç 40-50 yılda ormanda ağaç oluyor. Saniyesinde kesip kaldırmak tabiatın katliamıdır. Rant amaçlıdır.

Yer seçimleri titizlikle yapılmalı.

Tabiatımıza sahip çıkmalıyız.