Hazreti Ali “Kimseden vefa görmesem de vefa göstermeye devam edeceğim” demiş. Hazreti Ali gibi olamasak da elimizden geldiğince vefalı olmaya gayret etmemiz gerekir. Her ne kadar yaşadığımız yüzyıl vefalı olmaya engel de olsa, vefakârlık adına gayretli olmalıyız.
15 Kasım 1993’te vefat eden Eski Belediye Başkanlarından İsmet Saraçoğlu ile 22 Aralık 2006’da hayatını kaybeden Hüdayi Sayıbaş’ın vefat yıldönümleri bana yine “vefa”yı hatırlattı. Dünyada kalıcı olduğunu zannedenlerin unuttuğu vefa kavramını bir kez daha anımsatmak istedik bu vesile ile.
Her iki belediye başkanı da çok sevilen isimlerdi. Saraçoğlu’nun devlet adamlığındaki ciddiyetini ve adaletle hükmetmesini, Sayıbaş’ın Tokat’ın gelişimindeki büyük hizmetleriyle nüktedanlığını nasıl unutabiliriz. Onların bıraktığı eserleri gördükçe, yüreklere dokunan hikâyelerini dinledikçe bugünümüze ve geleceğimize olan umutlarımız artıyor.
Her iki belediye başkanını da tanıma onuruna kavuşmuş biri olarak, bu iki ismin adlarını yaşatmak zorundayız. Bir caddeye İsmet Saraçoğlu, yeraltı çarşısına da Hüdayi Sayıbaş’ın adını vererek bitmiyor bu iş.
Ölüm yıldönümlerinde bir cümlelik anma mesajı yayımlamak neden kimselerin aklına gelmiyor, esas bunu konuşmamız lazım. Biz hangi ara bu kadar dünyaya tapar olduk? Her işimizi sosyal medyada paylaşarak, vitrine oynayarak ve popülist bir şekilde davranarak günü kurtarmaya ve geleceği dizayn etmeye çalışmak, belki kısa süreli başarıları sahiplerine getirebilir.
Ve fakat bu anlayış, sakat bir bakış açısıdır.
Hadis Alimi Ahmet Bin Kays, “Cömertlik olmayınca malın, vefa olmayınca arkadaşın hayrı yoktur.” der. Bu yüzden hangi allame-i cihan işi yaparsanız yapın, cömert ve vefalı değilseniz sadece ama sadece günü kurtarırsınız. Bu şehre emek vermiş, belediye başkanlığı yapmış iki güzide insanı ölüm yıl dönümlerinde anmamanın izahı yoktur. Bu kente kim emek vermişse, kim bir taşın üzerine başka bir taş koymuşsa, vefayı hak etmiştir.
Dolayısıyla ölümü unutarak bu dünyada kalıcı olduğunu sananlara mezarlıkları hatırlatmak gerekir. Kibir budalası insanların da tadacağı gerçektir ölüm; şairin dediği gibi, herkesin yaşayacağı bir büyük randevudur.
“KuIa vefası olmayanın Hakka vefası olmaz” diyen Mevlana’ya rahmet olsun…