15 Ocak 2024’te “Tokat’a gitmek gerek, gidip aday olmak gerek” başlıklı bir köşe yazısını kaleme almıştım.

Yazıda MHP’nin Tokatlı olmayan adayını konu etmiş, vatandaşların doğru bir aday tercihi olmadığı kanaatini taşıdığını yazmıştım özetle. O günün akşamında MHP Tokat Milletvekili ile çok da hoş olmayan bir telefon görüşmesi yaptık. Sayın Vekil yazının yayımlanması üzerine beni aramış, son derece nezaketsiz bir üslupla konuşmuştu. 

23 Ocak 2024’te de evde ailemle otururken tanımadığım bir numaradan telefon aldım. Küfür, hakaret ve tehdit içerikli telefonla ilgili gerekli suç duyurularında bulundum. Can sıkıcı olmasının ötesinde bu şehir için üzüldüğüm bir olaydı benim için. Tokat ile ilgili kaygı duyan, bu toprakları seven ve Tokat söz konusu olduğunda yüreği titreyen herkes gibi üzgünüm yaşananlardan.

İşi bu noktaya getiren siyasi nezaketsizlik, kibir ve narsistlikle birleşince böyle sonuçlar yaşanıyor işte. Bundan sonrasında iş hukuki boyutunda yürüyecek. Sürecin duyulmasıyla birlikte dayanışma telefonları açan ve mesaj yayımlayan dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum. AK Parti’den CHP’ye, “has yurtsever” MHP’lilerden STK Başkanlarına geçmiş olsun diyen herkese müteşekkirim. Arabasına MHP adayının resmini asarak gezen Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ile kendisine “gazeteci süsü veren” FETÖ aparatları hariç, hemen herkes aradı ve dayanışma dileklerini iletti anlayacağınız.

Gündemi böyle bir mesele ile işgal etmiş olmaktan üzgünüm. Ama gazeteciyi emir eri, karşısındakini zayıf halka, kendisini tanrı olarak gören narsistlerin karşısında dik duracağımızı herkesin bilmesini isterim. Demokrasiyi içselleştirmeyen kim olursa olsun, karşılarında sadece kalemimizle duracağız. Nezaket, edep ve ahlakla yola devam edeceğiz. İsmet Özel’in dediği gibi “toparlanın gitmiyoruz!” Buradayız, bu şehir ve bu ülke için daha çok yapacak işlerimiz olduğunun bilincindeyiz. 31 Mart sabahı hepimiz yine yüz yüze bakacaksak, bugünden o yüzleri utandırmak sahte tanrıların işi olsun bizim değil.

Ve gelgelelim kısa analizlerimize…

AK Parti, MHP ve İyi Parti’den sonra CHP de belediye başkan adayını açıkladı. Makine Mühendisi Murat Yazıcı’yı başkan adayı olarak gösteren CHP, “alternatif aday” arayan seçmene adres olmak istiyor. 

Olması muhtemel “tepki oylarının” hangi adreste toplanacağı tartışma konusu. Süreci Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu ile iyi yöneten AK Parti, ülkedeki ekonomik dalgalanmalara ve hoşnutsuzluğa rağmen Tokat’ta yine de önde. Partinin, vatandaşların telefonlarına bakmayan il başkanı Ali Özer ve zayıf yönetimi ile halktan kopuk hali gözlerden kaçmazken, Milletvekilleri Yusuf Beyazıt ve Cüneyt Aldemir ile Başkan Eyüp Eroğlu dışında sahada başka hiç kimsenin olmaması gerçekten dikkat çekici.

Eyüp Eroğlu’nun popülaritesi karşısında sahaya 1-0 yenik çıkan İyi Parti ve CHP ile Tokatlı olmayan adayı nedeniyle 3-0 yenik çıkan MHP, önümüzdeki 2 aylık süreçte halkı nasıl ikna edecekler bilemiyorum. Ancak şu bir gerçek, yukarıda sözünü ettiğimiz “tepki oyları” hâlâ adres arıyor. Bunu İyi Parti ve CHP adaylarının performansları belirleyecek biraz da.

CHP Adayı Murat Yazıcı yıpranmamış bir aday. Tokat ölçeğinde kararsız seçmenin oylarına ne kadar etki eder bilemeyiz bu durumu, ama CHP iyi çalışırsa kendi kemik oyunun üzerinde bir sıçramayla Belediye Meclisinde elini güçlendirebilir. Yine İyi Parti için de aynı durum söz konusu. Şeref Menteşe’nin aday olduğu parti, küskünlerin oyunu bünyesinde toplayabilir. Tepki oylarıyla da şartları zorlayabilir.

Tokat 31 Mart’a AK Parti, İyi Parti ve CHP seçenekleriyle gidiyor. Siyasi tecrübelerime dayanarak söylüyorum bunu. Eyüp Eroğlu şu an için üç adım önden yürüyor. 31 Mart’a kadar bunu 13 adıma da çıkarabilir, 1 adıma da indirebilir. Şeref Menteşe ile Murat Yazıcı’nın, bir de Saadet partisi ile Yeniden Refah’ın açıklayacağı adayların alacakları mevziler belirleyecek her şeyi. 

Çünkü kriter sadece “Tokat” ve “Tokatlı olmak”…