Öğretmenevinin duvarına ve kameriyelere Toplanma alanı yazmışlar. Toplanma alanı dedikleri, ben deyim elli, siz deyin yüz metre kare kadar bir yer. Buraya kaç kişinin toplanabileceği hesabıyla yazmış acaba, yazıları yazan ya da yazdıranlar? 

Toplanma alanı, özellikle depremlerde insanların canlarını kurtarabilmeleri amacıyla hemen koşacakları geniş alanlar olmalıdır. Osman Bey’in face’deki yazısında anlatılan alanda bırakın şehir ve semt insanlarını,  bir sınıfın öğrencileri, ancak yer bulabilir. Ayakta dikilseler bile... Hemen yanı başında yükselen çok katlı ve de yeni tekniğe göre yapılan binanın kaç şiddetindeki depreme karşı ayakta durabileceği de bilinmiyor. 

Ayrılacaksa göstermelik değil, hiç olmazsa bir semt nüfusunun ihtiyacına cevap vereceği genişlikte yer veya yerler ayrılmalıdır. Yoksa kaşık kadar boşluklara toplanma alanı yazmak ayıptır. "Dostlar alışverişte görsünler" kurnazlığı ile yapılan göstermelik işleri kimse dikkate almıyor...

Şu ülkede diyorum ne zaman dört başı mamur, içimize sindirebileceğimiz bir hizmet ya da tam teşekküllü bir eser göreceğiz acaba? Borçsuz harçsız.

 Bilmem ki…