Düğünde, ölümde, eğlencede yaşamın gerçek bir parçasıdır. Yaşamımızda ki dönüm noktalarını eşimizle dostumuzla, sevdiklerimle paylaşmak bizlere mutluluk verir. Sevdiklerimize ulaştıran yerler yollardır. Yollarında kendine göre kuralları vardır. Adına trafik diyoruz. Vücudumuzun bir yeri ağrıdığında en değerli yerimiz o organımız olur. Trafik kuralını ihlal eden yaşamından fedakârlık eder. Sevdiklerimize ulaştıran yollar, sevdiklerimizden de ayırabilir. “Acılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.” İnsanlar yaratılışta birer sosyal varlıktır. Tek başına yaşayamazlar. Sevgisiz yaşayan, paylaşımcı olamaz. Hırslıdır, öfkelidir, kendinden başka kimseyi gözü görmez. İnsanları bir araya getiren yollar sevginin, birliğin, dostluğun temelidir.
Trafik insan yaşamına benzer. En ufak bir hatada bedelini ağır ödersin. Hatanın bedelini bir tek sen ödesen ne mutlu dersin. Trafikte bulunanlar, trafikte karşı tarafta olanlar, devlet malına verdiğin zarar. Seni tanıyanlara verdiğin üzüntü, devlet memurlarına polis, doktor, hasta bakıcı vs. zamanlarını ufak bir dikkatsizlikle silip süpürürsün. Ülke ekonomisine verdiğin zararda çabası olur.
Düğünler iki genç bireyin evlendiklerini eşiyle dostuyla paylaştıkları gündür. Bu günün anlamına uygun seviyeli, düzeyli eğlence yapanlara ne mutludurlar. Birde gelin alma için konvoy halinde onlarca taşıtın peş peşe takılması, yarış yapmaları, korna çalarak çevreyi rahatsız etmelerinin sebebi ne ola ki! Mahallede hasta, yaşlı, gece çalışıp gündüz uyuyan insanlar olabilir. Biz eğleneceğiz diye kocaman bir toplumu rahatsızlık vermek hem insani, hem de kanuni değildir. Mahallelerde debisi yüksek müzik çalarak eğlenmek, silah atmak, maytap atmak eğlence mi sayılıyor. Düzeyli, seviyeli, ölçülü her eğlence insana huzur verir. Çevreyi rahatsız etmez, çevreyi kirletmez.
Trafik de, düğünde hayatın gerçek bir parçasıdır. Hayatta, hataya yer toktur. Tıpkı trafikte olduğu gibi, bir düzenek var kurallara uyacaksın. Yaşam, canlılara altın tepside sunulmuş bir hediyedir. Kıymetini bilelim. Kanun ve yasalara uyalım. Uymayanlara da yasaları hatırlatalım. Toplum olarak birlikte güçlüyüz, birlikte sağlıklı yaşarsak mutluyuz. Küçük bir azınlık mutlu olacak diye toplumun genelini rahatsız etme yetkisini kimse bize vermedi.
Bir hata bireyi, toplumu zora sokar, kanunlara akıllıca uyulunca bireyde toplumda mutlu olur. Düğünlerde taşıtlarla konvoy yapmanın, korna çalmanın, yüksek sesle müzik çalmanın nasıl bir eğlence olduğunu bileniniz var mı?
Yollar, kaldırımlar, caddeler, sokaklar o beldede yaşayan insanların ortak malıdır. Caddeleri, sokakları kirletmek, çöp atmak, taşıtları rast gele yerlere eğlemek o bölgede yaşayan insanların eğitim ve kültürünü anlatır. Şehirlerarası yolculuk yaparken pencereden çöp atanlar, cam şişe fırlatanlara ne demeli... Yol kenarında ki çeşmelerin başında yenip, içip çöpünü bırakanlara hangi sözcük kullanılmalı...
Sevmek hizmet etmek demektir. Vatanını, milletini seven hizmette kusur etmemelidir. Her kuralın ana sebebi vardır. Sel yangın, deprem gibi doğa olaylarının bir kuralı vardır. Yaşamımızın da kuralları var. Kurallara uyalım insanca yaşamanın birlikte tadını çıkartalım.
Süleyman Erkan 26- 08-2025 Salı Tokat