Kahramanmaraş merkezli on ilimizi etkileyen deprem afetinde kurtarma çalışmaları sona doğru yaklaşıyor.

Depremden 222 saat sonra canlar kurtarılıyor, enkaz altından çıkarılıyorsa, insanımızın fedakârlığıdır.

Canları pahasına enkazların içine tereddüt etmeden koşa koşa, yeri geliyor sürünerek giriyor. Binlerce teşekkürler, yurdun dört bir yanından kurtarmaya koşanlara, görevlerini hakkıyla yerine getirenlere…

Kurtarma operasyonlarının son günlerinde, 30 mt derinlikte ısı belirleyen, ses alabilen cihazların da kullanılması birçok canın kurtarılmasına büyük katkılar sağladı.

“Depremde yıkıma uğrayan binaların % 98’inin 1999 depremi öncesi yapılar.” olduğunun açıklanabilmesi, geçmişi suçlamanın, suçu ve hatayı kabullenmeme rahatsızlığının devamıdır. Yakışıksız bir açıklamadır. Gerçek dışı açıklamadır. Maksatlıdır.

Deprem bölgesindeki nüfus, 1999 deprem öncesine göre en az % 50 artmış olduğuna göre, yıkılan binaların 1999 sonrasına, günümüze ait olduğunun resmi açıklamasıdır. (EN AZ YARISININ)

Bir de “ASRIN FELAKETİ” ifadesi çok bilinçli kullanılıyor. Görevini, gereğini yapmayan, tehlikeyi görmezden gelenler olduğuna göre “Deprem göz göre göre yaşanmıştır.” Adına da “ASRIN İHMALİ” demek gerekir. Milletimiz her türlü yardımıyla bu kara tabloyu ortadan kaldıracaktır. O güç vardır.

Birileri kendilerini gökten zembille gelmiş zannederek hiçbir sorumluluğu kabul etmeyebilir. Bu tipler ancak kendilerini yandaşlarına, maşalarına kabul ettirebilirler.

Depremle ilgili yazılarımız için desteklerini ifade edenlere teşekkürler.

“HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR.” Tabii ki inanana göre, böyle de bilinsin.

Sevgi ve saygıyla…