Gerek ulusal medyada gerekse yerel medyalarda tabiatın coğrafyamızın katledildiğine dair haberler yer alıyor. Bu haberler ve olumsuz gelişmeler vatanını, toprağını seven herkesi derinden üzüyor.

Tokat, Gökdere, Canpolat, Erbaa güzergahı üzerindemanlarımız, yaylalarımız, sularımız, piknik alanlarımız var. Yeşilin her tonunu görebilirsiniz.

Erbaa Yaylalarında altın arama ruhsatı verilmiş. Cenab-ı Allah'ın kullarına bahşettiği hayat kaynağı yaylalarımızda altın aranacakmış.

Yeşil yok edilecek, yaylalar tarumar olacak, su gözeleri, kaynakları yok edilecek, çeşmeler kuruyacak.

Diğer bir bölgemizde, Kelkit Vadisinde de altın arama ruhsatı verilmiş.

Kelkit Vadisi ismini Kelkit Çayından alır. Yeşildir, yemyeşildir. Suları boldur. Erzincan'ın dağlarından kaynaklı çıkan Kelkit ırmağı önce Kelkit Barajını, sonra da Reşadiye, Niksar, Erbaa topraklarını besleyerek Yeşilırmak'a kavuşur.

Kelkit ırmağında su seviyesi önceki yıllarda yaklaşık yaz-kış 2-3 metre iken bugün vadi boyunca yapılan sayısız HES'lerle Kelkit adeta kurutulmuş kuru dereye döndürülmüştür. Bu düzenlemelerle de Kelkit Vadisinde yeşillikler de hançerlenmiştir.

Taş ocağı açılacaksa kayalık bölgeler belirlenmeli, yemyeşilmanıntasında taş ocağı tabiata hançer gibidir.

Bırakın yaylalarımızı, tabiatımızı, çekin ellerinizi, birileri zengin olacak diye bu katliamlar olmasın.

Bakın ülkemizin oksijen kaynağı Kaz Dağlarımızın durumuna.

Yer üstünde satılmadık, kapatılmadık bir yer bırakılmadı. Sıra yer altı zenginliklerimizin de yok edilmesine gelmiştir.

Eskiden halk arasında, altın diş taktıranlara söylenirdi, "mezarını kazıp altın dişini sökerler." diye. Şimdi yer altı zenginliklerimizin sade dişi değil canını bile söküyorlar.

Bu konularda yoğun gayretlerini gördüğümüz milletvekilimiz sayın Kadim Durmaz'ı yürekten kutluyorum.

İktidar partisi milletvekillerimizin de bir nebze olsun Tokat'ı düşünmelerini, tabiatın yok edilmesine seyirci kalmamalarını diliyorum.

Belediye Başkanlarımız, İl Genel Meclis Üyelerimiz, Kent Konseylerimiz bir film gibi seyretmesinler, tepkilerinitaya koysunlar. O koltuklardan şimdiye kadar nice insanlar gelip geçti, gün gelecek sizler de o koltuklarda olmayacaksınız.

Biat kültürü de bir noktaya kadar. İnsanın kendi özgür iradesi olmaz mı?

Biat, yaradanımıza Allah'ımıza, şükrümüz sonsuz Onadır.

"Kula kulluk edenlere yazıklar olsun." Orhan Gencebay ne güzel söyler.

Altın arama, maden arama, taş ocağı açma izni verilirken tabiatımıza balta inmesin, tabiatımız bozulmasın.

Para için de yer altı zenginliklerimiz de yok edilmesin.

Vebali vardır, günahı vardır. Giden de zaten geri gelmiyki.

Yazıklar olsun bir damla suyun kıymetini, yeşilin kıymetini bilmeyenlere.

Sevgi ve saygılarımla.