Son günlerde seçim konusu gündeme taşınıyor.

Ülkemizin, insanımızın çok sıkıntılar yaşadığı, işini, aşını kaybettiği, evde kal çağrılarının yapıldığı bir dönemde seçim kelimesi yerine oturmuyor.

Cumhur ittifakını temsil edenler, seçimin zamanında yapılacağını defalarca birinci ağızlardan açıkladılar.

Sayın CHP Liderine; basın mensuplarının bir sorusu üzerine "Demokrasiye katkı için İyi Parti'ye yaptığımız gibi gelecek ve dava partilerine de olası bir erken seçimde aynı yardımı yaparız" açıklamasına sert tepkiler verildi.

Milletvekili pazarı denildi, vekil borsası denildi. Sonuçta yeni kurulan partilerin güçlenmesinin engellenmesi ön plana çekilmişti. YSK son seçimlerde kötü sınav vermişti.

Gündeme siyasi partiler ve seçim yasaları getirilmesi yönünde çalışmalar da yapılıyor.

Demokrasi, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu gerçeğini kabul eden her görüş, milletin tercihlerinin TBMM'de temsiline de imkan verilmesini kabul etmek mecburiyetindedir. " Koltukları kimseye bırakmayalım" yaklaşımı ülkemize yakışmaz.

Yüzde onluk seçim barajı darbe döneminde getirilmiş bir uygulamadır. Her siyasi parti seçime girmeli, aldığı oy kadar TBMM'de temsil yetkisine sahip olmalıdır.

Sayın siyasi parti liderleri, mevcut siyasi parti ve seçim yasalarının verdiği yetkilerle, millete ait egemenlik haklarını kullanmaktalar. Milletvekili sıralamaları gerçek demokrasilerde adaylar illerdeki partilerince belirlenmektedir. Liderler illerin tercihlerini kendileri kullanır sıralamayı yaparlar. İşlerine öyle gelir demokrasiyi kendi keyif tercihlerine göre kullanırlar. Yanlıştır bu.

Milletvekili sıralamalarını her ilde partilere kayıtlı üyeler belirlemelidir. Egemenliği de millet doğrudan kendisi kullanmış olur. Darbe öncesi ülkemizde sistem daha demokratik uygulanmaktaydı. Sayın liderlere makul bir yüzdeanlı tercih uygulanabilir. Önceden de uygulanmıştı.

Seçim konusu olunca birilerinin uykuları kaçıyor.

Çareler aramaya, koltukları nasıl kurtarırızın hesabına başlıyorlar. Bu aziz millet kimseye mecbur da değil, mahkum da değil. Kimi arzu ederse onu seçecek, göreve getirecektir.

Korku dağları sarmış. Güneşin önüne hasır çekmeye çalışmak, beyhude gayrettir. Boşuna zahmettir.

Aziz milletimiz gerçekleri, kendisine yaşatılanları, dayatılanları çok iyi biliyor, takip de ediyor.

Çare gerçek demokraside. Ben, ben, ben bende asla değl.

Sevgi ve saygılarımla.