Ülkemiz gündemi, şimdiye kadar yaşanmamış yakışıksız gelişmeleri ibret ve hayretle izliyor.

Medyanın neredeyse yüzde 90'ı iktidar tarafından kullanılan yandaşlardan oluşmakta.

Doğan medyanın satışına imkan sağlanarak, yandaşa devlet bankalarından temin edilen kredilerle satın alınması gerçekleşmişti.

O dönemde iktidarın Doğan Medyaya kestiği anormal cezalar yanında mafya liderinden Hürriyet Gazetesine baskın isteğinin de yerine getirildiği şimdi kamuoyuna açıklanıyor.

Kim kimlerle birlikte hareket etmiş, çıkarı için yardım da talep etmiştir.

Bir an bugün suçlamak durumuna düşülen kişinin meydanlarda mitingler düzenlediği, devletin koruması altına alındığıtada.

İktidar bugün şikayet ediyor. Şikayete hiç hakkınız yok. Dün nasıl fetoyu cemaat kabul edip birlikte yürümüşseniz, benzer durumda çıkar amaçlı mafya liderinin de desteğini almışlar.

Çorbanıza ne koymuşsanız o kaşığınıza mutlaka gelecektir.

Gerçeklerin bir gün günışığına çıkması kaçınılmazdır.

Siyaset, mafya, çıkar, koltuk ilişkileri gerçek demokrasilerde barınamaz.

Medya adeta papağana çevrilmiş durumda. Medya postacıları da açıklandı.

Ulusal bir TV haber program kanalı var. Kendisini seyirciye takdim ederken "gücü etkisinde" sloganını kullanır. Nerede güç kendisinde? TV'nin Ankara Temsilcisinin görevine arzu ve istek üzerine son veriyorsa, Genel Yayın Yönetmeni istifa mecburiyetinde kalıyorsa, güç kendisinde değil iplerini ellerinde tutan güçtedir.

Akşamları birkaç kişi bir araya getirilir, çeşitli sorunlar tartışılır. Neredeyse her gün konu "millet ittifakıdır", nasıl ederiz de bir çatlak yaratırız diye.

"Millet ittifakı, Cumhurbaşkanı adayını niçin açıklamaz?" soruları da devamlı sorulur.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve sayın Meral Akşener hanımefendiye belli çevrelerin istekleri doğrultusunda aday olmalı telkinleri yapılmakta.

Sakın bu tuzağa hiçbir liderimizin düşmeye hakkı yok. Milletin kendilerinden beklentisi, tüm kesimlerin tereddütsüz destek vereceği tabanda büyük teveccühlere mazhar olmuş ve olacak adayın tercihi hayati önem taşımakta.

Tek adam sisteminin yerine, güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönülmesi, Başbakanlık makamının yeniden ihdası, gerçek demokrasinin gerçekleştirilmesi, yargının tarafsız, bağımsız hale getirilmesi, insan hak ve özgürlüklerinin sağlanması, denetlenebilir şeffaf bir yönetime kavuşturulması aziz milletimizin sizlerden beklentisidir.

Yandaş, yalaka, midesinden bağlanmışlar bilmeli ki "millet ittifakı" daha da genişleyecek ve 23 Haziran İstanbul seçimleri sonucu tüm vatan sathında gerçekleşecek.

Uykularınız daha da kaçacak. Korkunun ecele faydası yok. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin kendisinde olacak.

Milli iradeyi liderler değil, milletin kendisi şekillendirecek, belirleyecek ve temsilini sağlayacak. İl Başkanlarını Genel Merkezler değil, siyasi partiler kendileri belirleyecek. Milletvekili sıralamalarını da yine tabanda partililer tespit edecek.

Kişinin değil, milletin arzuları gerçekleşecek.

Sevgi ve saygıyla.