Pazar sabahı TV haberlerine bakıyorum. Bilim Kurulu Üyesi prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan açıklıyor, "Mutasyonlu virüse Tokat'ta bile rastlanmışsa, her yerde vardır."

Koronavirüsten hayatını kaybedenlerin sayısı 26 bini geçti. Bu rakam Sağlık bakanlığınca yapılan açıklamanın rakamıdır.

Akrabamızı, arkadaşlarımız, komşularımızı kaybettik. Cenazelerine bile katılamadık. Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum.

Mutasyonlu virüs İngiltere'de tespit edilince birçok ülke İngiltere'ye ulaşımını durdurdu. Bizde ise bir süre daha uçuşlar oldu. Sonra virüsün Türkiye'ye de geldiği, 13 kişide olduğu, bunların illerinin de belirlendiği, karantinaya alındıkları, üç ilde bulundukları açıklanmıştı.

Sağlık Bakanlığı dün açıkladı. Mutasyonlu virüs 17 ilimizde 128 vatandaşımızda tespit edilmiştir. Yarın hangi sayılara ulaşır bilinmez.

İngiltere'den gelen yolcuları daha havaalanında kimseyle temas etmeden karantinaya almayı beceremeyenlere yazıklar olsun.

Bu güzel ülke yap-boz ya da deneme sahası asla değildir.

DSÖ'nün yetkili sağlık uzmanları Çin'in Wuhan kentine araştırma yapmak üzere gittiler. Heyet 14 gün süresince karantinaya alındı.

Bizdeki rahatlığın, sorumsuzluğun sonuçları her şeyimizi, canımızı dahil altüst ediyor.

Türkiye sanki serbest dolaşım bölgesi gibi. Afganlı, ıraklı, İranlı, Suriyeli elini kolunu sallayarak girebiliyor. Sonra da sorumsuzluklar sonucu vefat sayımız 26 bini geçiyor. Açıklanana göre.

Bir tanıdık yakınımız Gürcistan'da ikamet ediyor. Bir vesile ile ülkemize geliyor. İşi bitip geri dönmek istiyor. Aylarca uğraşıyor, dönemiyor. Gürcistan girişi izni vermiyor. Sonunda başka yollar bulunuyve Gürcistan'a giriyor. Daha kapıda 14 günlük karantinaya alınıyor.

Bunları duyunca niçin vefat sayımız bu kadar fazla anlıyorsunuz.

Yılmaz Özdil Sözcü Gazetesi'ndeki 15 Ocak tarihli yazısında koronavirisün ülkemizdeki seyir defterini 90 paragraf içerisinde madde madde açıklıyor. Bir arkadaşım yazıyı bana ulaştırdı. Okudum. Altına Özdil gibi ben de imzamı atıyorum.

Doğru bir tane. İki yanlıştan bir doğru da asla çıkmaz.

Şeffaflık, milletin doğru bilgilendirilmesi, salgın döneminde can kayıplarının önüne geçecek her tedbirin kesin olarak uygulanması görevdir, sorumluluktur.

Ne kadar kolay söylenip yazılıy"vefat sayımız 26 bini geçti"

Sınırlara, havaalanlarına sahip çıkılıp kesin karantinalar uygulanmadığında, sonuçların daha vahim olacağı ne yazık ki aşikar...

Sevgi ve Saygılarımla...