Mart ayınıntasında ülkemizde de başlayan koronavirüs salgını hayatı alt üst etti. Ekonomik sıkıntıları daha da artırdı.

Salgının ilk 4 ayında vefat edenlerimizin sayısı 4 binlerde iken bugün sayının on binlere yaklaştığını üzüntüyle görüyoruz.

Maske, mesafe, hijyen kurallarına olabildiğince uyuluyor.

Toplu nişanlar nikahlar düğünlerin kısa süreli de olsa devam ettirildiği gerçeklerden.

Salgınla ilgili oluşturulan bilim kurulunun üyeleri yakın zamana kadar TV'lerde halkı aydınlatırken son zamanlarda ağızlarına kilit vurulmuş olmalı.

Uyarılar, ikazlar ve hatırlatmalar yaparlardı.

Bunlardan en önemlisi sonbaharın gelişiyle grip salgınının sıkıntılar yaşatacağını, bunun için grip aşısının hayati önem taşıdığını defalarca açıklamışlardı.

Grip aşısının yeteri kadar zamanında siparişinde yapılamadığı yönünde eleştiriler olmuştu. Nihayet grip aşısı bir miktar da olsa gelmiş. Kimlerin aşı olabileceği günün sorularından. Açıklamalara göre 5 puanı dolduran aşı olabilecek.

Bir kişinin 5 puanı alabilmesi için 5 ayrı hastalığının olması öngörülüyor.

Kanser hastası, kalp hastası, böbrek hastası, şeker, tansiyon başta olmak üzere aşıdan yararlanamıyor.

Eczanelere akın eden hastalar şaşkınlık içerisinde.

Yaşı 65 üzeri kronik hastalığı olanlara aşıyı temin edememek, 5 ayrı hastalığı olanlara öncelik tanımak akıl izan dışı bir uygulamadır.

Bu şartlarda aşı olacak hasta arayan Sağlık Bakanlığı ancak musalla taşındakini bulabilirler.

Sağlık tedbirlerini almak bizi yönetenlerin görevidir. Parasının da aşı siparişini de aşıyı da zamanında temin etmek görevi kimlere ait acaba? Cevabı yoktur.

Cenab-ı Allah'a şükürler olsun havalar iyi gidiyda grip salgını henüz başlamadı. Kendini sorumlu tutanı var mı?

Büyük bir ihmal hatta skandal bir uygulamayla hastalar karşı karşıyadır. Canın şakası yok, virüsün hiç yok.

Sevgi ve saygılarımla...