Büyük sıkıntılarla geçen 2020 yılını geride bıraktık. Koronavirüs denilen salgın bütün dünyaya hayatı zehir etti. İnsanlar hiç beklemedikleri bir şekilde salgının kurbanı oldu. Yakınlarımız, arkadaşlarımızı kaybettik. Cenazelerine tedbirler nedeniyle katılamadık. Birçoğunun vefatından haberimiz bile olmadı. Kaybettiklerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum.

Salgında canla başla evini, çocuklarını terk ederek can kurtarmak için görev yapan tüm sağlık çalışanlarımıza sonsuz teşekkürler. Onları balkonlardan alkışladık. Alkışla kaldılar. Hiçbir talepleri, istekleri yerine getirilmedi. Hastalığa yakalanan bazı hekimlerimiz ve çalışanlara haksız bir şekilde ücret de ödenmediği şikayetlerdentaya çıktı. Koronavirüs bütün dünyada meslek hastalığı olarak kabullenilmiş iken, ülkemizde vefat eden koronavirüs hastasının geride bıraktıkları aile fertleri için illiyet bağıta yere konuldu. İspat etme istendi. Yıllarca sürecek bir mücadeleye mahkum bırakıldılar.

Belediyelerimiz bütün imkanlarını seferber ettiler. Yardımlarla sıkıntıyı paylaşmaya çalıştılar. Sağlık Bakanlığımızın gayretleri, çalışmaları şeffaf olunmadığı için güvensizliklere, tereddütlere sebep oldu. Hastalıkla ilgili veriler düşük gösterilince toplumda gereken hassasiyet gösterilmedi, önemsenmedi. Şu oldu, bu oldu. Şimdilerde bu ülkede halen her gün 200'ün üzerinde insanımız hayatını kaybediyor. Resmi açıklamalar böyle.

Kaybedilen candır, can... Sayı hiçbir şey ifade etmiyor. Toplumun sağlığını korumak, gerekli tedbirleri zamanında almak idare edenlerin asli görevidir.

Çok şükür aşımız Çin'den geldi. 15-20 gün sonra sağlık çalışanlarımız aşı olacaklar. Sonra yaşlılarımıza sıra gelecek. Test sonuçları olumlu açıklandığında aşı olma imkanı bulan herkesin derhal aşı olması kendi sağlığına olduğu gibi toplum sağlığına da katkı sağlayacaktır. Aşılamalar tamamlandığın da, tedbirlere uyulduğunda felaketten kurtulacağımız gerçeği kabul edilmelidir.

Salgın süresince felaket tellallığı yapanlar ne kadar yanlış yapmışsa gerçekleri milletten gizleyip sayıları düşük göstererek hastalığa verilen önemin azalmasına sebep olanlar da aynı derece vebal altındadır.

Koronavirüs bilim kuruluna da ayrıca teşekkür borcumuz var. Onlar çeşitli kararlar aldılar. Siyaset kurumu istediğini uyguladı, istemediğini uygulamadı. Kurul üyelerinin açıklamaları yetkilileri rahatsız etmiş olmalı ki sesleri kesildi. Birçoğu TV'lerde açıklama yapamadılar.

İnşallah vefat sayıları hızlıca düşer ve sıfırlanır. Bu salgın felaketinden de milletimiz kurtulur.

Ekonomimize, iş hayatına, işsizliğe de büyük boyutlarda zarar veren salgın 2020 ile bitmiş olsun. 2021 yılı daha az sıkıntılı huzur güventamında geçsin, karantina devri kapansın, yasaklar son bulsun.

Şimdiki dileğimiz o ki; pandemi öncesi hayatlara, yaşamlara, mutluluklara, güzelliklere geri dönelim. Yeni yılımız hayırlara, bereketlere, güzelliklere giriş yılı olsun.

Kardeşlik hoşgörü olsun, siyasetçiler sorumluluklarını kabul etsin. Topluma birlik beraberlik mesajları versin. Karşısındakine hakaret etmesin, yalan ya da iftira atmasın. Gerçek demokrasi, gerçek hukuk yaşanır olsun. Toplum keyfi olarak ayrıştırılmaya çalışılmasın. Güzellikler daim olsun.

Sevgi ve saygılarımla...