Ülkemiz 2021 yılı içerisinde de önceki yıllarda olduğu gibi bir yığın sorunlar yumağı içerisinde.

Yargının getirildiği durum içler acısı. Müdahale, yönlendirme önceden suçlu ilan etmede siyasetçiler ön plandalar. Mahkemelerden önce neredeyse hükmü de verecekler.

Eksikliklerin, zorlamaların başında demokrasimizin eksikliği gelmekte.

Demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla uygulanmadığı ülkelere güven de duyulmuyor.

Ekonomi de en önemli darbeyi demokrasi ve hukuktaki yetersizliklerden yiyor.

Ülkemizde 12 milyon resmi kayıtlı işsiz. İş aramaktan umudunu kesmiş olanlar da işsiz sayılmadığına göre en az 17-18 milyon işsiz insanımız var. Üniversitelerimiz niçin açıldılar ki. İşsizlerdusu için mi?

Yüksek tahsil yapmış, bin bir fedakarlıklarla okutulanlar işsiz. İş bulamıyor. Evde oturuyor. Baba eli gözlemeye adeta mahkum ediliyorlar. Almanya, Avusturya Başbakanları ülkemizi mülteci barınağı zannediyor.

İki üniversite bitirmiş bazı gençlerimizin tahsilleriyle hiç uygun olmayan işlerde de mecburen bulabilirlerse çalıştıklarını herkes biliyor.

İnsanımız işsiz, iş bulamıyor. Sosyal problemler de her geçen gün artıyor.

Milletimiz ekmek, iş bulmaya uğraşırken, Suriyeli, Afganlı, Afrikalıların rahatça iş buldukları üzüntüyle izleniyor. Devletten vergi kaçıran, prim yatırmayan, asgari ücretin yarısına yabancıları çalıştırmayı karlı bulanlar, siyasi nema peşinde koşanlar, aslında Cumhuriyetimize ve değerlerine devamlı saldıranlar, Türk'e her fırsatta hakareti beceri sayanlar, şimdi de yabancılara sarılmış durumdalar.

Atatürk'e ve Cumhuriyete düşmanlıkların gerisinde Türk Milleti'ne yapılan yanlışlar yatmaktadır.

Suriyeli, Afganlı topraklarımızda, bu vatan için canını vermişlerin torunları ise işsiz güçsüz umudunu yitirmiş ibretle seyrediyor.

Bir boş danışman çıkıy"Suriyeliler olmasa ekonomimiz batar" sözün utanmadan söylüyor. Ne hikmetse Türklerin Arapları sevmediğinden de yakınıyor. Tarih bilmez bu boş danışman Arapların Türkleri hiç sevmediği gerçeğini saklıyor. Arapların her konuda Türkiye karşıtı durum aldıklarını görmüyor. Rumları desteklediklerini görmezden geliyor. Amaçları farklı ve kötü niyetliler.

Bir zamanlar yalakalar, Rıza Zarraf diye birinin ipine sarılmışlardı. "Ekonomimizi ayakta tutan adam" deniyordu. Acaba şimdi ne deniyordur?

Türk'e, Türklüğe çeşitli yöntemlerle saldırılar olmaktadır.

Türk'ün Andı okullardan kaldırılmıştır. Koltuk sevdası değer de tanımıyartık.

KKTC Devletini Dünyaya ve tarihe açıklayan Kıbrıs Türklerinin lideri rahmetli Rauf DENKTAŞ'tır. 1983 yılında kurulmuştur KKTC Devleti. Birilerinin bu tarihi gerçeği saptırarak sanki KKTC yeni kurulmuş gibi davranmaları ayıp ve yakışıksızdır.

Bütün bu yaşatılan olumsuzlukları milletimiz üzüntü içerisinde izliyor. Sandığın önüne konulmasını bekliyor. Anlatılanlar artık kimseleri ilgilendirmiyor. Ciddiye de alınmıyor.

Hele hele de birkaç sene önce siyah dediğine bugün beyaz diyenleri dün beyaz dediklerine bugün kara diyenleri hiç affetmeyecek.

Sevgi ve saygılarımla...