Son günlerde gerek ulusal medyada gerekse kamuoyunda koronavirüs bilgilendirilmesi tartışılıyor.

Açıklanan sayılar, tıp uzmanlarının açıklamalarını, yerel açıklamaları ve yaşanan tabloyu görünce şaşırmamak mümkün değil.

Son dönemde bölgesel karantinaların uygulanır olması da endişeleri artırıyor. Örneği şehrimizdir.

Verilere bakıldığında aynı sayılar tekrarlanıp duruyor.

Sağlık Bakanlığının açıklama tablosunu değiştirmesi de tıp uzmanlarının tepkisine neden oluyor.

Bilim kurulu var. Var da sayın bakan bilim kurulu diybilim kurulu üyesi benim bilgim yok açıklaması yapıyor.

Öyle anlaşılıyki birisi karar veriyor, bilim kuruluna mal ediyor. Bilim kurulu kullanılıyor. Kararı birileri veriyor.

Her konuda şeffaf olmak gerekiyor. Gerçekler, doğrular milletten nereye kadar saklanacak? Güven ise her şeyin önüne geçiyor.

Ülkemiz 1 Haziran itibariyle adeta salgının kucağına itildi. Hayat eskisi gibi yaşanır oldu. Kahvehaneler, cafeler, düğünler, kurbandı, bayramdı derken üzerine yurt dışından yalvar yakar getirilen turistlerin sahillerimizdeki görüntüleri geleceğimizi karartmaya başladı. Buna kimsenin hakkı yok.

Üç beş dolar avro için canlarımız da tehlikeye atılmış oldu. Para gideni geri getirmiyki.

Vakaların çoğunun yaşandığı İstanbul yurdun her köşesine yayıldı. 81 ilimiz de İstanbul oldu.

Ülke insanın sağlığını korumak, gerekli önlemleri, yasakları koymak yönetenlere asli görev.

Maske tak TAKILMIYOR mesafe uygula UYGULANMIYOR

Kalabalıklardan uzak durun talebi hiçe sayılıyor.

Sayılıyda bu önlemleri uygulatmak kime görev ki?

Yöneten yetkililerin gelişmelerden şikayete hakları yok. Gereğini yapacaklardır. Kendilerine asli görevdir.

Bir de vefat sayıları çok olan ülkeler örnek gösteriliyor.

Örneğin salgının çıktığı Çin`de vefat sayısı dört bin iken bizde bu sayı altı binlere yaklaşıyor. Tek taraflı mukayese olmaz. Her gün yirmiye yakın canı kaybediyoruz. Veriler doğru ise vaka sayısı binin altında değil.

Şeffaflık, güven son derece önemli. Bu kaybedilirse hiçbir şeyin telafisi olmaz.

Eleştirilere kulak verilmeli, gereken önlemler derhal alınmalı. Söylemekle hiçbir yere varılmıyor. Tehli-kebüyüyor.

Sevgi ve saygılarımla