Sevgili  Üniversiteli dostum,

Uuzn bir yaz tatilinin ardından bir araya geldiğimizde yaz tatilinin acısını çıkarırcasına, okullara kitap bağışlanması, okulları ziyaret, yeni insanlarla tanışma, yerel tadları tatma, sohbet etme gibi faaliyetlere bir gün içinde verimli bir zaman ayırınca aynen şöyle demiştin “ Bugün Verimli bir gün oldu sayenizde Hocam, teşekkür ederim” bu güzel söz üzerine sana  verimli olmak üzerine mektup yazayım ve motive edeyim dedim. Verimlilik siz Üniversite öğrencileri için çok önemli kavram çünkü. Verimliliğin ne olduunu anlayan ve gereğini yapan Üniversiteli her zaman önde olur.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Verimli geçen günlerin sayısını artırırsak  hayatta verimli geçer. Günlerin ve hayatımızın verimli geçmesi de bizim elimizde. Bu nasıl olacak dersen tecrübeli insanları dinleyerek ve  söylediklerini uygulayarak. Her insan hocasını ciddi dinler ve söylediklerini yapar ve uygularsa  verimli geçen bir ömre imza atar.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Genelde  tecrübelerimizle herkesin “verimli günler”, “verimli zamanlar” ve “ verimli öğrenim hayatı ve öğrenme” geçirmesi için çaba harcamaktayız. Onları da senin gibi etkinliklere davet etmekte ve etkili insanlar ile tanıştırmaya bakıyoruz ama  özgüven, cesaretli olmak, harekete geçmek, insnalara kolay güvenememe, tanışma cesaretini gösterememe gibi sorunları yaşayan Üniversite gençliği özgüvenini yanına alıp bizi ziyarete gelmezse bizde verimli olmaları için onlara nasıl tavsiyelerde bulunalım?

Sevgili Üniversiteli dostum,

Çoğu insan  onlara faydalı olduğumuza inanmaz veya inanırda cesaret ederek  gelmek istemez, “adamın benden ne üstün yönü var ki ziyaret edeyim?” diye düşünür. Herkese saygımız var tabii ki. Bir toplulukta insana Kimi veli der, kimi deli der. Kimi faydalı der, kimi zarlı görür. Hepsine de saygılı olmak zorundayız. Onlar bize saygılı olmasa da onların kendi kişilik sorunu işte. Saygının olmadığı yerde öğrenmede olmaz faydalanma da.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Çok kişiden faydalanmaya bakıyorsun. Söz verdiğinde hepsini tutmaya çalışıyorsun. Bazen benimle bir arada iken “arkadaşlarıma sözüm var gitmem lazım “diyorsun. Bizde sana  saygıyla yol gösteriyoruz. Neyin faydalı neyin zararlı olduğunu bilecek kadar da  yaşın var. Çok zaman iki faydalı iş arasında tercih yapmak zorunda kalıyorsun. Bu durumnda  içinde bulunduğun zamanda en faydalı olana değil ilerde sana en fayda sağlayacak ve verimli olacak olana yönelmen daha faydalı olur. Bugünlere takılmadan geleceğe bakman lazım çünkü.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Genelde gençler okulda derslere girip, sınavlardan da geçerli notlar aldıkları zmaan kendilerini özgelişimini tamamlamış, gelişmiş insan olarak algılıyorlar. Bir de işe girdiklerinde  gelişim tamam onlara göre. Halbuki yarım asırdan fazla hayatımızda   yeterince özgelişim sağlığımızı düşünmüyorum.” Beşlikten mezera kadar ilim öğreniniz” diye emreden bir dinin mensubu olarak her daim yenilik, gelişim ve iletişim halinde olmamız gerektiğine inanarak senin de gelişimin için sen istedikçe yardımcı olmaya gayret ediyoruz. Sen istemedikçe senin için de verimli olamayız. Çok istediğimiz halde  bize inmayan ciddiye almayan en yakınlarımıza bile faydalı olamıyoruz  çok zaman. Onlar  okuduğumuzu ve uygulama yapmadığımıza inanıyorlar. Çok okuyan insan süperman olacak sanıyorlar. Halbuki onlar istemedikçe inanmadıköa süperman olsan gene de onlara yardımımız dokumamaz. Onlar önce önyargıları yıkacaklar.Sana faydalı gelen , sana verimli gelen onlara göre boş gelebiliyor işte. İnanç burada önemlii. Yapılan işe inanmak işi.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Sana bunu  yazarken sosyal medyada  şöyle bir yazıya rastladım:” Dünyanın en güzel duygusu, kendini açıklamak zorunda bırakmayacak kadar seni iyi tanıyan, yargılamayan ve neyi ne niyetle yaptığını bilen birisi ile vakit geçirmektir.” Ne kadar doğru bir söz. Yargılamamak, muhatabı anlamaya çalışmak ve gerçek manada sevme, öğreneceğine inanmak  amacı olan yani senin gibi insanla vakit geçirmek  gerçekten de verimli oluyor.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Verimlilik insandan inana değişen bir  kavramdır. Kimi  Facebookta arkadaşı ile konuşmayı verimli ve psikolojisi için faydalı olarak görürken  kimi de  boş konuşma olarak algılayabilir. Genç iken verimli olan arkadaş konuşmaları ilerde iş hayatına  atılınca çoğunlukla boşa geçmiş zaman , “cehaletin ürünü” olarak algılanabiliyor. Çok  insanndan  “üniversite okurken çok cahildik ve çok hata yaptık” sözünü işitmişimdir.Ama çoğu da  iş hayatına atılınca da  cehaletten kurtulamayarak eskiden dost olduklarını suçlayabiliyorlar. Caheleti giden insan gençmişi suçlamayı bırakarak geleceğe güvenle bakar.

Sevgili Üniversiteli  dostum,

Zamanında verimli olmaları için  öneride bulunduğumuz gençler o zaman dinlememişlerdi ama  ilerleyen zamaanda  onlarla  karşılaşınca  “sizi motie edici  sözlerinizi dinlesek daha verimli olurduk” diyene rastladığım gibi “sizinle daha erklen yaşta rastlasak daha verimli olurdum” diyende var ama bunların çoğu sadece söz. Hatadan dönmeyerek  bunları çoğunun sadece laf olarak söylediklerine şahit olmak üzücü. Çünkü bu sözlerden sonra hatayı telafi eden bir çalışmada bulunmuyor gençler. Önemli olan hayatı  söyemek değil bir daha  için azmetmek ve hatanın yerne doğru şeyleri yapmaya gayret etmektir. Yani  “bugüne kadar senden faydalanamadım” diyen insan  harekete geçerek  azami oranda senden faydalanmaya çalışması verimli olmasıdır.

Sevgili Üniversiteli dostum,

“verimli olmak Bir Üniversite  öğrencisinin ağzından çıkan en güzel sözdür bence. Ama “daha da verimli olmak içiin çalışmak” da en güzel  davranıştır. Ne kadar az zamanda ne kadar çok iş yaparsan gelecek nesiller seni o kadar  saygı ve sevgiyle anacaktır. Recep Yazıcıoğlu’nu yaptıkları ile sevgiyle andıkları gibi... Benim de Recep Yazıcoğlunu  sevgiyle andığım gibi... Verimlilik deyince aklıma Recep Yazıcıoğlu geliyor. Beş yılda 50 yıllık  hizmeti samimiyetle ve verimli olarak yapmıştı (Recep Yazıcıoğku’nun Liderlik Sırları, Turan Yalçın, Az Yayıncılık, 2021)

Sevgili Üniversiteli dostum,

Verimli olmak üzere çok şey anlatabilirim ama gene mektubumuzda  sayfalar doldu.  Üç kelimelik bir güzel sözün” Günümüz verimli geçti” sözün üzerine bu  mektubu yazdım işte. Verimlilik  ismen bile işte verimli oluyor ve verimli bir mektup yazmamıza bie  ön ayak oluyor. Bu konuda her Üniversiteli genelde ise her insan verimli olmak için çaba harcamaya ve gayretle daha verimli olmaya bakarsa hem kendi hayatları hem  ailesi ve iş yaşamı da veriimli ve faydalı geçer. Verimli insan  çevresini aydınlatan yüksek voltajlı ampule benzer yani.