Emekli Vergi Dairesi Müdürü Ömer Yılmaz yazdı: “Ağaç yaş iken eğilir misali, genç dimağların maneviyatla yoğrulması gerekir.”

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilk ve ortaöğretim okullarında verilen eğitime göre yaklaşık 20 milyon öğrenci karnelerini alarak yaz tatiline başladı. 2025-2026 eğitim öğretim yılında ise ilk ders zili 8 Eylül 2025’te çalacak.

Ortaokul son sınıf öğrencileri, 15 Haziran’da LGS kapsamında yapılan merkezi sınava girdiler ve sonuçlarını 11 Temmuz’da öğrenecekler. Toplamda 1 milyon 10 bin 916 öğrencinin başvuru yaptığı bu sınava katılım zorunlu değil.

Lise son sınıf öğrencileri ile mezunlar ise 21 Haziran 2025 tarihinde uygulanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girdiler. YKS ve LGS sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih ve yerleştirme süreçleri başlayacak.

2025-YKS’ye başvuranların 1 milyon 375 bin 389’unu kadınlar, 1 milyon 185 bin 260’ını ise erkek adaylar oluşturdu. Yapılan açıklamaya göre;

- Birinci oturum olan Temel Yeterlilik Testi’ne (TYT) 2 milyon 560 bin 649 aday,

- İkinci oturum olan Alan Yeterlilik Testleri’ne (AYT) 1 milyon 721 bin 60 aday,

- Üçüncü ve son oturum olan Yabancı Dil Testi’ne (YDT) ise toplam 215 bin 448 aday başvurdu.

Şimdi öğrenciler karnelerini alıp okul kayıtlarından kurtulurken; hem YKS hem de LGS’ye girenler sınavlarda ter dökerek geleceklerine yön verdiler.

Eğitim öğretim yılı kapanırken, öğrencilerimiz için yeni bir imkân daha doğmuş oldu. Diyanet İşleri Başkanlığımızın 30 Haziran 2025 tarihi itibarıyla Yaz Kur’an Kursları tüm camilerimizde başlayacak. Böylece öğrencilerimiz için yeni ve hayırlı bir eğitim öğretim süreci daha başlamış olacak. Tüm velilerimizin, çocukları veya torunları bu yaş grubunda olanların en yakın camilere kayıt yaptırarak bu davete icabet etmeleri yerinde ve gerekli bir vecibe olacaktır.

Ülkemizin en büyük sorunlarından biri, maneviyattan yoksun, maddiyatın esiri olmuş bireylerin çoğalmasıdır. Nerede olursak olalım, hangi makam ve mevkide bulunursak bulunalım; maneviyat eksikliği büyük bir problem teşkil etmektedir. Hizmet sunulurken hak ve hakkaniyet ölçüsünde olmanın yegâne teminatı, insanın içindeki vicdanı ve sahip olduğu maneviyatıdır. Bu içsel cevher, kişiyi aydınlatır ve bu aydınlık yolda feraha ulaştırır.

İşte bu temelin atılması, “ağaç yaş iken eğilir” misali, genç dimağların maneviyatla yoğrulması ile mümkündür. Gelin, Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu davetine icabet ederek çocuklarımızı Kur’an kurslarına gönderelim. Hem Kur’an öğrenmelerini hem de temel din eğitimi almalarını sağlayalım. Yarın arkamızda iki satır Kur’an okuyabilen bir neslin tohumlarını atalım. Atalım ki onlar da gelecekte bu geleneği sürdürebilsinler.

Camilerde görevli hocalarımıza da elbette büyük görevler düşüyor. Buraya gelen öğrencilere verilecek dersleri bir yük veya angarya olarak kesinlikle görmemelidirler. Şevk ve heyecanlarını yitirmeden, Allah’ın rızasını gözeterek bu kutsal görevi ifa etmelidirler. Öğrencilere şefkatli davranarak, onları kaybetmeden kazanmaya çalışmalı; çocuk psikolojisi göz ardı edilmemelidir.

Müftülükler de kaç öğrencinin kursa başladığını, kaçının bitirdiğini takip etmeli; kursu yarıda bırakanların velileriyle görüşerek nedenlerini araştırmalıdır. Ayrıca teşvik amacıyla camilerde bu çocuklara çikolata, dondurma, şeker gibi küçük ikramlarda bulunulmalı; Kur’an’ı okumayı öğrenenlere ise birer Kur’an-ı Kerim hediye edilmelidir. Bu hediyelerin finansmanı, Diyanet Vakfı tarafından rahatlıkla karşılanabilir ve karşılanmalıdır.

Bizden söylemesi.