Milliyet Gazetesi’nde geçtiğimiz günlerde çok önemli bir haber yayımlandı. Ozan Ömer Kadüker imzalı “Kilolarının yarısı sırtlarında” başlığıyla verilen haberde, kitap, defter, kalemlik, beslenme ve resim çantaları, su matarası derken 20-25 kiloluk çocukların, tam teçhizatlı askerler gibi 7-8 kiloluk yük taşıdıklarına vurgu yapıldı.

            Esasında bu sorun yıllara dayanan önemli meselelerimizden biri. Bugün bu devlet, her bir okuluna öğrenciler için dolap yaptırabilecek güçte. Her okulda öğrenci dolapları olduğunda defteri, kitabı ve diğer araç gereçleri dolabında olacak çocuk, sırtında yük taşımak zorunda da kalmayacak.

            Her okuldaki bütün sınıflara dolap yaptırmak elbette bir maliyet ister. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu maliyeti üstlenebilecek güçte olduğunu biliyoruz. Nedir ki Allah aşkına sınıflara dolap yaptırmak? Çocuklara çektirilen çileye değer mi?

            Yine Milliyet’teki o haberde, uzmanların çocukların taşıdıkları ağırlığın kilolarının yüzde 15’ini geçmemesi gerektiğini söylediği de vurgulanıyor. Bu konuda Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Burak Çağrı Aksu’nun şu sözleri çok çarpıcı:

“Çantalarının ağrılığının kabaca vücut ağırlıklarının yüzde 15’ini geçmemesine özen gösterilmeli. Uzun süre rahatsızlık yaratan ağır çantaların çocukların okul başarısını dahi etkileyebilir. Skolyoz gibi omurga rahatsızlığı olan çocuklarda ağrıya neden olarak ciddi şikâyetler yaratabilmekte. Sırtta taşınan yükler değişik kas gruplarının olağanın üzerinde aktivite göstermesine neden olup çocuğun yürüyüş paternini etkilemekte.”

İbni Sina Hastanesi de konuya ilişkin yaptığı basın bilgilendirmesinde, “Öğrenciler okula giderken kilolarca kitap ve defteri de sırt çantalarında taşımak zorunda kalıyor. Okul çantalarının ağırlığı ve yanlış taşıma yöntemleri sırtta 'skolyoz' adı verilen eğriliklere neden oluyor. Okul çantası sırtta ve omuzlarda ağrıya neden olmayacak ağırlıkta olmalı. 12 yaşından küçük olan çocukların 4; 12-15 yaş arası çocukların da 5 kilograma kadar olan çantaları taşıyabileceğini söyleyebiliriz. Ancak, çantanın uzun süre taşınmamasına dikkat edilmelidir.” ifadelerine yer veriyor.

Peki, ne yapmalı?

Her okulun her sınıfına dolaplar yapılmalı. Bugün Meslek Liselerinin geldiği yer gurur verici. Öyle ki hemen her türlü üretimi yapabilecek güçteler. Özellikle pandemi sürecinde başlayan üretim atakları şimdilerde zirveye ulaşmış durumda. Mesela bu dolaplar da meslek liseleri eliyle yapılabilir. Yapabildikleri kadarını yaparlar, yapamadıklarını da devlet dışardan yaptırır.

Evet, bugün çağdaş eğitimin gereklerinden biri de okullardaki her sınıfa öğrenciler için dolap yaptırmaktan geçiyor. Yatay, güvenli, sağlam ve kullanılabilir şekilde yapılacak dolaplar, çocukların fiziksel sağlığı için çok, ama çok gerekli.

Birileri bu işe bir yerden başlamalı.

Türkiye’ye örnek olacak bu ilk işaret fişeğini bakalım kim yakacak?