Donuk ve sönük bir bayram daha kutladık. Cumhuriyet Bayramı idi bu. Yani Cumhuriyetin kuruluşunun 97. yılı idi.

Önceki yılların bayramı gibi değil sonraki birkaç yılın bayramları.

Cumhuriyet Bayramı genelde devletin gösteri bayramı olurdu. Ordu bütün donanımını sergilerdi geçit törenlerinde.

Sivil toplum kuruluşları oluşturdukları yenilikleri sunarlar, tören alanlarında coşku yaratırlardı. Bir başka olurdu cumhuriyet bayramları.

Ah kör olası virüs ah... Sen nelere kadirsin...

Cumhuriyetin getirdiklerinden söz etmeyeceğim. O, yıllardır söyleniyor. Cumhuriyet insana insanca değer veren bir yenilikçiliktir.

Ancak biz de bu yeniliklere ve insana insanca verilen değerlere karşı çıkış yalnız bugün olmamıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun aydın kafalı padişahları, Sarı Selimler, Genç Osmanlar ve İkinci Mahmutlar da bu uğurda tahtlarından, birçok devlet adamı da canlarından olmuşlardır.

Emevi dayatması yobazlık ta o günlerden gelmedir günümüze. Türk'e ve Türklüğe bir tepki vardır bu kafalarda.

Damat Ferit'in Milli Eğitim Bakanı Fahrettin Bey Türk kelimesini yasaklamıştır.

Atatürk'e yapılan saldırıların altında yatan cumhuriyettir.

Kabullenilemeyen cumhuriyetin getirileridir. Atatürk ve cumhuriyet "biat" kültürünün karşında en büyük engeldir.

Atatürk'ü dünya kabullenmiş. Doğumunun 100. Yılında UNESCO kutlama yapmış. Şili'nin en büyük meydanına Atatürk'ün adı verilmiş. Tunuslu din adamları bize de bir Atatürk gönder diye Allah'a yalvarmışlardır. Daha buna benzer niceleri...

Yozluğa, yobazlığa sırt dayayanlar, kutsal dinimizi çıkarları için kullananlar, Türklüğe, Cumhuriyete ve Atatürk'e hep karşı olmuşlardır.

Bu yozluk zamanla Avrupa'da da olmuştur. Kiliseler günah affettirme kağıdı (endüljans) satarak zengin olmuş, krallara borç para verir duruma gelmişlerdir.

Bir Martin Luther çıkıyor, İncil'de böyle bir şeyin olmadığınıtaya koyuyor. Dinde reform yapılıyve papaların, kiliselerin sahtekarlığınıtaya çıkarıyor.

Dinimizin buyruğu kul hakkını yaşatacak, insanları eşit değerlendirecek, özgürce yaşamı sağlayacak olan da hukuk ilkelerine dayalı demokratik cumhuriyettir.

İlim ışığının dışına çıkan her yol yanlışlıklarla doludur.

İbn'i Sina "bilimle kültür takdir edilmediği yerden göç eder." Diyor. Bilim ve kültürün boşalttığı yeri "biat" kültürü doldurur. O da dayatmalı yönetimi getirir.

Cumhuriyet insanca yaşamanın yoludur. Cumhuriyetimiz sonsuza kadar yaşayacaktır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Arap yalelli ile değil cumhuriyet özgürlüğü ile büyüyeceğiz ve gelişeceğiz.