Eğitiminiz gitmişse geriye kalacak hiçbir şeyiniz yoktur.

Bugün ülkemiz ne yazık ki öyledir. Yıllardır üzerinde oynadıkları eğitimin yeniden rayına oturulabilmesi çok zaman alacak, geçen hergün ülkenin zararına olacak.

Eğitim yok, öğretmen yok derken, elbette bir şeyleri görüyorduk.

Bu günleri arayacağımız günler geride. Şöyle uçuyor, böyle kaçıyor, üfürmeleri bana hiçbir şey vermez. Ben sonuca bakarım. İşte son yapılan sınavlardan bir örnek.

Bugünlerde yapılan bir sınavda matematiksel sorulardan Fen liseleri 40 sorudan 27sini, Anadolu liseleri onun çok altında, İmam Hatip liseleri de 2.7sini cevaplıyor.

Elin oğlu aya yıldıza gidiyorsa bunu fenle yapıyor yani matematik ve fizik bilgisiyle yapıyor.

Kalkınmanın, dünya uluslarıyla yarışmanın tek bir yolu vardır “müspet ilim”

Orhan Gürgünoğlu, tanıdıklarımın arasında çok okuyan, okuduğunu iyi tahlil eden, dağarcığındaki birikimleri iyi satan bir sanayicidir Tokat’ta.

Bu yetenekleri nedeniyle sık sık konferanslara ve çalıştaylara çağırılır.

Size onun aldığı bir notu aktaracağım.

Bu yakın günlerde Gaziosmanpaşa Üniversitesinde eğitim ile ilgili bir çalıştayda, ilçelerimiz teknik okullarından birinin müdürü (İsmi Orhanbey de var) 2016-2017 ders yılı için 136 öğrenci kayıt yaptığını,bunlardan 41 nin okuma-yazma bilmediğini, yani aldığı öğrencilerden 3/1 den fazlasının okuma yazmadan yoksun olduğunu söylemiş.

Bu Tokat’ta. Ülke geneline alırsak daha değişik tablolar çıkar karşımıza.

Nasıl oluyorda lise seviyesine gelmiş bir öğrenci okuma-yazma bilmiyor.

Çok basit. Eğitim sistemi öğrenciden sınıf tekrarını aldı, yani sınıf da kalma yok.

Araştırsak, Tokat merkez okullarında bu tür öğrenciler vardır.

Bu demektir ki bu öğrenciler matematik bilmez, tarih bilmez, coğrafya bilmez, fizik bilmez yani hiçbir şey bilmez. Peki ne bilir. Şartlanmış bazı kafalara hizmeti bilir.

Bu yüz karasıdır. Bu bir utanç tablosudur. Bu, bir ülkenin, bile bile, nerelere götürülmek istendiğinin net görüntüsüdür.

Yarın okuma-yazma bilmeden diploma almış bir liseliyle karşılaşırsak şaşırmayalım.

Lise öğrencisi bir ülkenin alt yapısıdır. Ülkenin birim dallarına dağlımı liseden sonra başlar. Liseler böylede üst düzey okullarımızda durum çok mu parlak. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Yıldız Üniversitesi vb. üniversitelerimizin mezun öğrencileri avrupalılar tarafından kapışılırdı. Şimdi ülkemizde bile iş bulamıyorlar.

“Fikri hur, vicdanı hur” nesiller yetiştirmeye zaman geçmeden dönmezsek, geleceğimiz karanlık hemde çok karanlık.

Elin oğlu bulduğu yetenekli öğrenciyi tek başına eğitime alıyor, onu dünya insanı yapıyor, aya yıldızlara onunla gidiyor.

Okula gidip gelme, yıl doldurma, öğretimde değildir, eğitimde değildir.

Son sözümüz bir halk türküsünden “ dön Kerem dön, yollar kıştır.”

Birkez daha söyleyeyim. “Ayarını bozduğunuz kantar, birgün sizide tartar” bu kantarın ayarıyla daha fazla oynamayın.