Geçtiğimiz hafta son derece sönük bir şekilde gerçekleştirilen Ahilik Haftası kutlamalarına baktığımızda da esnafın her koşulda “önemsenmediği” bir süreci yaşamaya devam ettiğimizi görebiliyoruz. Bu sürecin mimarları sadece ülkeyi yönetenler değil elbette. Esnafı temsil eden sivil toplum kuruluşları da bu vebale ortaklar. Oda ve STK temsilcilerinin çoğunluğu ait oldukları esnaf kesiminin sorunlarına “yabancı” durmakla kalmıyor, aynı zamanda o sorunların çözümü noktasında “zorlayıcı etkilere” sahip olmamakla dikkat çekiyorlar.

Cılız birkaç sesin yükselmesi dışında esnafın sesini duyuran kimse yok. Oda başkanlarının bu tutumu siyasetin de işine geliyor elbette. Sesi çıkmayana bir şey verilmiyor, sorunları görmezden geliniyor. 2023 seçimleri öncesinde Kayseri’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından esnafa verilen “prim eşitliği” sözü, aradan geçen 2,5 yılda yerine getirilmedi. Borçlu esnafın sağlık hizmetlerine erişiminde yaşadığı sorunlar gündeme bile gelmiyor. Yüksek Bağkur primlerini ödeyemeyen esnafların sağlık hizmeti alamaması, hacizlerle karşılaşması, ağır vergi ve girdi maliyetleriyle kepenk kapatması da kimsenin umurunda değil.

Sicili bozulan, bu yüzden kredi de kullanamayan esnaf için yapılması gerekenleri mütemadiyen yazıp konuşan bir gazeteci olarak durumun gerçekten ciddi olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Borcu yüzünden eczane kapılarından dönen, ilaç alamayan, kendisinin, eşinin ve çocuklarının sağlık giderlerini bile karşılayamayan esnaflarımız için acil önlemlerin alınması gerekiyor. Toplumsal meselelerde “nasılsa benim öyle bir sorunum yok” diyerek milyonlarca insanın yaşadığı mağduriyetlere kulak tıkamak insani bir davranış değildir. Yaşadığımız ülkenin sorunlarını bütüncül bir şekilde ele almadan, her yurttaşın mutlu olmasını hedeflemeden, toplumun tamamının huzurunu öncelemeden başarıya ulaşmamız mümkün değil.

Tam da bu noktada CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz’ın esnaflarımızın sorunlarına ve çözüm önerilerine dair yaptığı basın açıklamasına kulak vermemiz gerekiyor. Kadim Bey o açıklamasında; artan ekonomik sıkıntılar, yüksek enflasyon ve daralan alım gücünün vatandaşların borç yükü altında ezilmesine yol açtığına vurgu yaparak milyonlarca işçi, işveren, esnaf, çiftçi ve emekli adayının, Sosyal Güvenlik Kurumu ve vergi dairelerine olan borçlarını ödeyemez hale geldiğine dikkat çekiyor. Kadim Durmaz, SGK ve vergi borçlarının faiz yükünden arındırılarak yapılandırılması gerektiğini vurguladığı açıklamasında şöyle diyor:

“Biriken faizler anaparayı katladı. Vatandaş borcunu ödemek istese bile faiziyle birlikte altından kalkamıyor. SGK prim borcu, BAĞ-KUR borcu, vergi borcu… Herkes devletin alacaklısı. Ama bu faiz yüküyle kimse borcunu kapatamıyor. Mutlaka yeni bir düzenleme yapılmalı, faiz silinmeli, sadece anapara ödenmeli. Vergi dairelerine borcu olan yüzbinlerce esnaf, işveren var. Faizler yüzünden bu borçlar giderek büyüyor, iş dünyasının önünü tıkıyor. İnsanlar ne işini büyütebiliyor ne de geleceğe yatırım yapabiliyor. Hem SGK hem de vergi borçlarına faiz affı getirilmeli. Yıllarca prim ödemiş ama arada borcu kalmış, gününü tamamlamış ama yaşını beklerken borçlanmış vatandaş, sırf bu borç yüzünden emekli olamıyor. Bu insanlar borç-faiz kıskacından kurtarılmalı. Faizler silinmeli, anapara makul taksitlerle ödenebilmeli. Vatandaş ödeyemiyor, devlet de alacağını tahsil edemiyor. Yapılandırma yapılırsa hem vatandaş nefes alır hem devlet gelirini garanti altına alır. Borç yükünün bu haliyle devam etmesi sosyal güvenlik sistemini ve kamu maliyesini zora sokuyor.”

Kadim Bey’in ifade ettiği gibi, SGK ve vergi borçlarını kapsayan kapsamlı bir yapılandırma paketinin çıkarılması, son derece önemli bir adım olacak. Yaşanan ekonomik krizden en fazla etkilenen kesimlerin başında gelen esnaflarımıza, küçük ve orta boy işletmelerimizin sahiplerine nefes aldıracak tedbirlerin bir an evvel gerçekleştirilmesi şart. Ama bunu yapacak siyasi iradenin olup olmadığı konusunda yaşanan tereddütler de işin başka bir boyutu.

Ama her halükarda Kadim Durmaz’ın reçetesi ile çözüme kavuşabilecek bu sorunlar yumağının bir an evvel gündemden kalkması gerekiyor. Milyonlarca esnafımıza can suyu gelecek tedbirleri tartışanlar, sadece Kadim Bey’in bu son açıklamasında ifade ettiği çözüm önerilerini yasalaştırsalar yeter de artar bile.