İkinci Dünya Savaşı benim çocukluk yıllarım. Anadolu'da o yıllara "gıtlık yılları" derler.

Gerçekten de öyleydi. Buğdaylar her ihtimale karşıdu savaşa girebilir diye stoklanmıştı. Bugünkü gibi sebze, meyve bolluğu da yoktu.

Ekmek tüm Avrupa'da olduğu gibi ülkemizde de karneye bağlı idi.

Köylerde çoğu aileler ahlatları toplar, ezerler, kuruturlar, öğütürler ondan ekmek yaparlardı.

Fig en büyük gıda maddesi idi. Figden çorba ve pilav yaparlardı. Bunu patates desteklerdi. Mısır baş tacı bir gıda idi. Tabi bunlar bulunabilirse.

Günümüzde bile buğday beslenmenin olmazsa olmazıdır.

Ne yazık ki ülkemiz bugün buğdayı dışardan alıyor. Önümüzdeki aylarda paramızla buğday alamayacağız. Korona krizinin getirilerinden biri de bu olacak.

Buğday bir toplumu tek başına besleyebilir. Buğdaydan ekmek yapılır, çorba yapılır, pilav yapılır, keşkek yapılır, ev makarnası, erişte yapılır. Börek, çörek yapılır. Daha başka şeyler de yapılabilir.

Bunlar da bir toplumu dar günlerden kurtarmaya yeterli olur.

Sayın Valimiz Ozan Balcı konuya çok duyarlı davrandı. "Tarımsal ve hayvansal üretimi izleme ve değerlendirme kurulu" diye kurul oluşturdu.

Kurul kısa aralıklarla toplanıp değerlendirmeler yapıyor.

Gelişmenin tek yolu var. Üretim. Üretim. Üretim...

Bugün bu konuda tarımsal üretim önde gelmektedir. Bu, süreklilik kazanmalıdır. Süreklilik için çiftçiye kolaylıklar sağlayan kurallar konulmalı, maddi destek verilmelidir.

Vali Bey'in bu konuda atılımları var. Üzüm bağları, ceviz bahçeleri oluşturdu, çiftçiye tohum dağıttırdı.

Hayvancılığı özel olarak ele aldı, meraların değerlendirilmesini, yaylakların özellikle koyun sürüleriyle donanmasını öne çıkardı. Projeler uyguluyor, umarım başarılı olur.

Ozan Balcı Vali'den sonra da bu yol yürünmelidir. "Vali gitti, bu iş bitti" düşüncesinde olabilecekler çıkar. Yol, sürekliliği benimseyenlerle yürünmelidir.

Sayın Vali Ayhan Nasuhbeyoğlu domates ihracatını 600 bin tona çıkarmıştı. Şimdi domatesi yemeye bulamıyoruz.

Aslında Vali Bey'in ele aldığı konular çoktan yapılması gerekenlerdi. Vali Bey bir geç kalınmışlığı ayağa kaldırıyor.

Ben de bir ricada bulunuyorum. Sayın Valim zaman çok da geçmedi boş yer bırakmayın buğday ektirin.

Gelecek tarımdadır. Haydi kolay gelsin...