Sevgili  Üniversiteli dostum,

Bu hafta konuşmalarda ve izlediğim dizi ve filimlerde  “Kaçmak” konusu  ağırlıktaydı. İnsanlar hep birşeylerden kaçmak, kaçtığı zaman kurtulacaklarını zannederek  kaçmalarını  çoğaltmak ve hızlandırmak derdindedirler. Senin de  “öğrenmekten kaçmak” ile  “öğrenmeye koşmak” arasında mekik dokuduğunu fark edince bu nektubu sana yazmaya karar verdim. Sen de zmana zmaan  kendine neyin faydalı neyin zararlı olduğu konusunda karar veremiyorsun. Bu da zeni ikilemde bırakıyor çok zaman.

Sevgili Üniversiteli dostum,

“Öğrenmekten kaçmak” ne demek dersen,  Gençler çok zaman  kendilerine neyin faydalı olup neyin zararlı olacağını bilemedikleri gibi bazen  “şeytan tüyü var” dediğimiz  negatif konuşmalar yapmalarına rağmen  cazibe  merkezi olan  ama  iyi düşününce konuşmalarının boş olduğu anlaşılan insanları dnlemeye daha meyilliler. Bu yüzden gerçekleri anladıkları zaman da çok  kere  iş işten geçmiş oluyor. Bunu  belki binlerce insandan dinlemişizdir.İşin kötüsü de imkanları olduğu halde bunu telafi etmek için bir çaba harcamamaları. Gerçekten pişman olan insan  pişmanlığına sebep olan şeyleri terk ederek faydasına olacak kişi ve yerlere koşar.

Sevgili Üniversiteli dostum,

“Öğrenmekten kaçmak” genelde  nefgatif duyguları ağır basan insanların  yaptığı şey. “Öğrenmeye kaçmak” ise daha çok pozitif insanların  hayat felsefesidir. İnsnaların arasında negatif  duyguları olan insnalar daha çok olduğundan negatif duyguları olan insnalardan kaçmak daha faydalıdır. Çünkü onları kolay kolay inandırmak ve güzellikleri anlatmak kolay olmuyor.  Olumlu düşünen insanlar isear boş konuşmalardan ve  eylemlerden her zaman öğrenecekleri  gazete, kitap veya  sohbetlere kaçarlar. Bu kaçmalar onlara  yeni ufuklar açarak “bilgili insan “olmanın yollarına sevk eder. Bilgi de  bu insanlara kucak açar tabii ki.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Ben her zaman  “öğrenmeye kaçan” insanlardan oldum. Zaman zaman “öğrenmekten kaçan” insanda olmuşsam da genel de kaçışlar hep  gazete, kitap, dergi ve   güzel konuşan insnalara  olmuştur. Bugün geriye bakınca bu kaçmaların aslında bilgi ile seviyle kucaklaşmalar olduğunu görerek  “iyi ki kaçmışım” diyorum. Keşke bu kaçışları daha çok yapsaymışım.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Gerçekler kişiden kişiye değişmekle beraber  herkesin ya da büyük çoğunluğun  kabul ettiği gerçekler vardır. “Anlayarak  okuyan “ insanın her zaman  okumayan insandan  önde olduğu gerçeği. Okumayan ve bununla da övünen insanlar bunu pek kabullenmese de  yaratan  “ hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” diyerek  okumanın  öğrenmenin önemine vurgu yapar. Öğrenme yalnızca okumakla olmamakla beraber çoğunlukla emek verilerek yazılmış ve yazanların bilgi süzgecinden geçmiş kitapları okumak ve anlamak  ile olur. Okuduklarını hep seçerek  bunu yapan insan olarak okumaın  zararını değil faydasını gördüm her zaman. Sanırım çevreme baktığım zaman da bunu yapanın çok olduğunu görüyorum. Sen de dikkatle bakarsan görürsün.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Günümüzde kaçışlarımız artarak devam ediyor. Ama bu kaçışlar genelde hep aynı şeyleri anlatan, nefgatif davranışlar ve sözler söyleyen insanlardan, olaylardan kaçış olarak devam ediyor. Söz verip de sözünde durmayan insanlardan kaçışlarımız ise en büyük kaçışlarımızdandır. Bu kaçıışlar huzura kavuşma, boş şeylerden güzelliklere koşma ve huzur  olarak bizlere  hayat sevinci katıyor. Çok zamanda  “keşke bu kaçışları  daha erkenden daha hızlı yapsaydık” diyoruz. Bu tür  pişmalıkları da  kendine çekidüzen vermek isteyen  arada kendini sorgulayan çok insanın yaptığına da eminim ve seninde zaman kaybetmeden arada bunu yapmanın faydalı olacağına inancım var.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Çok insan korkularından kaçar. Korkulardan kaçmak bir işe yaramaz. Korkuların üzerine gitmekle  korkulardan kurtulabilr insan. Çok zaman da insan bilmediği şeylerden, inanmadıklarından korkar. Mesela okumayı sevmeyen insan, okuyan insandan  kaçar ya da kaçamadığı zaman onu küçümseyerek ondan kaçmaya bakar.Ona göre  okuyanı küçümsemek  aslında sevmektir ama salında adı konumayan  gerçekten kaçmaktır. Kitaplık olan evlerde kitapların çok zaman kalabalık olduğunu söyler ama  gereksiz eşya ile evi doldurur. Bu da aslında bir kaçıştır ama insan farkına varamaz.

Sevgili dostum,

Kaçışar hayatımızı çepeçevre kuşatmıştır aslında. Bunu çok insan göremez. Kaçışlardan çok zaman insanlar faydasız veya zararlı şeylere sığınız. Sigara, kumar, alkol kullanımı veya aşırı derecede hobiler edinmek gibi. “Yağmuradan kaçarken doluya tutuldum” deyimi bunu gösterir. Gerçeklerden kaçarken faydasız ve zararlı  alışkanlıklara tutulmak koşmak ve sığınmak bunun en güzel örneği değil mi?

Sevgili Üniversiteli dostum,

Üniversitede de  sevmediğimiz hocalardan bilgi edinmek yerine  kaçmak belki onlardan uzak kalmamızı ve rahatlamamızı sağlar ama belki de  çok faydalı bilgiler edineceğimiz halde bunlara da kaçışlarımızla engel oluruz. Bir arkadaşımız  o bizim sevmediğimiz hocayı sevmediği halde onunla konuşması ve bilgisini alması karşısında  şaşırır ve çok zaman kıksanırız. Ama bizde kaçışları bıraksak belki de o arkadaşımızdan daha çok faydalanacağız o hocadan . Bir de bu açıdan bak sevmediğin hocalara.  Hayatta  hoca bildiklerinde buna dahil.

Sevgili Üniversiteli dostum,

“Üniversite hayatın önü” dedik. Hayatta  başarılarımızı bir nevi Üniversitede ders notlarıız değil, hayata hazırlanma gayretimiz ve sosyallliğimiz “hayat okulu”ndan ne öğrendiğimiz belirler. Bizi sınav yapmayan  ama hayatta  sınav yapan hocalardan daha değerli bilgiler veren insnalardan da çok zaman kaçarız. ”diplomamıza yansımayacak , etki etmeyecek insnadan ne öğreneceğiz ki?” diyerek kaçışlarımız  çok zaman hayatın gerçeklerini öğretenlerden  kaçmak olarak bize yansır.

Sevgili Üniversiteli dostum,

Demem o ki düzensiz olan “kaçışlar”ını bir düzene sokarak, koşacağın yere kaçarak uzaklaşma. Uzaklaşman gereken yere koşarak gitme ki hayat sana gülümseyerek  gerçekleri sunsun. Hayat sana bunların farkına vardığın ve öğrenme azmin  ve  çaban kadar değer verir. Bunun bilincine erdiğin ve gayretini artırdığın zaman hayat sana daha güzel gelecek.