Eski Ticaret Bakanı'nın Bakanlığın ihtiyaç duyduğu dezenfektanı kendi şirketinden satın aldırmasının medyaya yansıması üzerine; bakanlık görevinden alındığı açıklanmıştı.

Satın alınan dezenfektanın fatura edilen bedelinde; piyasa şartlarından yüzde elli daha pahalıya alındığıtaya çıkarılmıştı.

Bakanlık görevleri sırsında usulsüzlük ve yolsuzluğa karışmış olanların yüce divanda yargılanmaları esastır.

Önceden de TBMM'de soruşturma açılması gereği vardır.

İktidar partisinin grup başkanvekili Elitaş'ın bir TV kanalında canlı yayındaki açıklamaları hayretle izlenmiştir.

Elitaş yapılan usulsüzlüğü, yolsuzluğu adeta savunurcasına, işlemi hafifletmeye, neredeyse normal gösterecek ifadelerle aklamaya çalışması, herkesi derin düşüncelere sevk etmiştir.

Milletin bir kuruş dahi parasına el uzatanlara haram olsun. Zehir, zıkkım olsun. Yapanın yanına kar kalmasın, vebaldir.

Sormak gerekmez mi? Bu kadar basit görünüyordu da niçin gece yarısı görevden alındı? Bu kötü örnek geldiğimiz noktayı yeterince anlatıyor.

Konuyu mesleğimiz belediyecilikteki yasal düzenlemelerle mukayese ettiğimizde sonucun nereye gideceği anlaşılacaktır.

5393 sayılı Belediye Yasasının 28. Maddesi başkan ve meclis üyelerinin yükümlülüklerini düzenlemekte.

"Belediye Başkanı görevi süresince ve görevinin sona ermesinden itibaren iki yıl süreyle, meclis üyeleri ise görevi süresince ve görevinin sona ermesinden itibaren bir yıl süreyle belediye ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan veya dolaylı olarak taahhüde giremez, komisyonculuk ve temsilcilik yapamaz" şeklindedir.

Elitaş'ın talihsiz açıklamaları daha nice usulsüzlük ve yolsuzluk girişimine cesaret verecek durumdadır.

Milletimiz yaşadıklarını, yaşatanları asla unutmaz.

Cevabını sandıkta verir.

Sevgi ve saygılarımla...