E. Belediye Başkan Yardımcısı Salih Ertaçoğlu yazdı: “Milletin iktidara ikazı, uyarısı, kendine gel demesi verilen tepkinin sonucudur.”
Ülkemizi yönetenlerin, milletin gerçek sorunlarından ve sebeplerinden ne kadar uzak olduğunu, yine yetkili kılınmışların açıklamalarıyla öğrenmiş olmanın üzüntüsü yaşanıyor.
Ülkenin Merkez Bankası Başkanı, Hollanda’da bir toplantıda aynen “ülkemizdeki enflasyonun nedeni, yastık altında bulunan 500 milyar dolarlık altındır.” diyor. Ey Merkez Bankası Başkanı, bu ülkede 16 bin TL ile geçinen emekliler, 22 bin TL’ye talim eden asgari ücretliler yaşarken, kendi aldığınız maaşınızı bu millete bir açıklayın bakalım. Belki o zaman gerçeklere, savurganlığa, yandaşlığa, keyfiliğe yapılan harcamaları hatırlarsınız. Döviz karşılığı özelleştirmeler nedendir? AB ülkelerinden tatil için ülkemize gelen emeklilerin durumu ve hayat şartlarıyla, kendi emeklilerimize yaşattığımız sefaleti bir mukayese edin. 23 senelik iktidarın ülkeyi getirdiği şartları bir görün bakalım. Sıkılmadan yastık altına göz dikmenin utancını yaşarsınız. Milletin nasıl geçim sıkıntısı yaşadığının farkında bile olamazsınız.
Diğer bir konu çok önemli; iktidar, medyada yer alan haberlere göre, yeni bir düzenlemeyle, Belediyelerimizin imar ve bütçe yetkilerini kısıtlayıp Bakanlıkları yetkili kılınma hevesleri gündeme getiriliyor.
Belediyeler 1930 yılında çıkan 1580 sayılı Belediye Kanununa göre kurulmuş, sonradan 5393 sayılı yasa ile yenilenmiştir. Belde halkının oylarıyla seçilmiş yerel yönetimlerimizdir. Yerel yönetimlerimiz, mahalle muhtarlarımızla başlar. Hemşehriler muhtarlarını, Belediye Başkanlarını, Belediye Meclis Üyelerini kendi aralarından seçerler.
Yapanlar, görevlerine bir daha seçilir. Hemşehrisini memnun etmeyenlere güle güle derler. Ülkede İstanbul dahil birçok şehrimizde, Belediye Meclislerini baypas ederek, kupon arazilere, yandaş inşaat şirketlerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca imar planı yaptıran, siyasi irade daha dün “İstanbul’a biz de ihanet ettik” açıklaması ortada dururken imar kıyaklarını Bakanlık eliyle uygulayanların, belediyeye verilmiş, sonradan kısıtlandırılmış yetkileri de kaldırmak olamaz.
Belediyelerin çoğunluğu elinizde iken bu düzenlemeler aklınıza niçin gelmedi?
Belediyenin, şehrin, ilçenin, beldenin ihtiyaçlarını, öncelikleri belirlemek hakkı ve yetkisini kısıtlamak, demokrasiyle, yerel yönetimlere kısıtlamanın daniskası olacak. Belediyeler de Ankara’dan tek siyasi iradeye teslim edilecek. Bunları düşünmek bile yanlış ve ayıplı projelerdir.
Yerel yönetimler, siyasi iktidarın önüne geçmiş ise iktidar hatayı kendinde aramalıdır. Milletin iktidara ikazı, uyarısı kendine gel demesi verilen tepkinin sonucudur. Demokrasinin gereğidir.
Demokrasi çok geliyor. Belediyeleri de kendimize bağlayalım yaklaşımı kendilerine güvensizliğin temel sonucudur.
Sevgi ve saygılarımla.