Ne demişti Mahsuni Şerif:

“Bütün insanlık adına/ Amerika katil katil/ Hukuk yapar kendi teper/ Amerika katil katil/ Kanun yapar geri teper/ Amerika katil katil/ Vietnam'ın suçu nedir/ Hür yaşamak ayıp mıdır/ Atom patlat ister kudur/ Amerika katil katil katil/ Genç ihtiyar gebe kadın/ Öldürmedik bırakmadın/ Genç ihtiyar gebe kadın/ Öldürmedik bırakmadın/ Tarihin ırzına kıydın/ Amerika katil katil/ Amerika katil katil/ Katil Amerika/ Satın aldın devletleri/ Kuşlara taktın ipleri/ Her kapıda kilitleri/ Amerika katil katil/ Mahzuni Şerif uyuma/ Gün geldi çattı akşama/ Benden selam Vietnam'a/ Amerika katil katil/ Bizden selam Vietnam'a/ Amerika katil katil/ Amerika katil katil/ Güvenme sakın”

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, ABD’de yılda 730 bin kişi intihara teşebbüs ederken, 32 bin kişi bu teşebbüsler neticesinde hayatını kaybettiği belirtiliyor. Bu da demek oluyor ki, ABD’de her gün 89 intihar vakası yaşanıyor. ABD’de ayrıca, lise öğrencilerinin % 8'inin intihar teşebbüsünde bulunduğu, ülkede okul çağındaki gençlerin neredeyse yarısının en az 1 kere tacize maruz kaldığı, açıklanan veriler arasında yer alıyor. Amerika’da her iki dakikada bir tecavüz yaşanıyor. Her yıl yaşanan yaklaşık 93.000 tecavüz neticesinde 32 bine yakın hamilelik vakası yaşandığı, cinsel şiddete uğrayanların % 22'sini erkeklerin oluşturduğu ülkede her yıl, 17 bin Amerikalı öldürülüyor.

Yapılan istatistiklere göre ABD'de her 31 dakikada alkollü sürücüler tarafından kullanılan motorlu bir araç bir kişiye çarpıyor, mala dönük saldırı sayısı yılda 10 milyon kez yaşanıyor. Sözde “özgürlükler ülkesi”nde, her yıl 1 milyon 200 binden fazla otomobil sokaklarda kaybolurken, yıllık kapkaç hırsızlığı sayısının 6 milyon 700 binin üzerinde olduğu kaydediliyor. Amerika’da 2006 yılında hapishane ya da hücrelerde yatanların sayısı 2,3 milyon kişi olarak belirlendi. 5 milyon insan da, ya şartlı serbest bırakılmış ya da hafif suçlardan gözaltına alınmış olarak biliniyor. Yani her 32 ABD yurttaşından biri hapiste, ya da yasal gözetim altında bulunuyor. (IHT One of Every 31 Adults in US JusticeSystem 7 December 2007).

ABD’de her yıl 13 milyon kişi (toplam nüfusun yaklaşık % 5'i) suç kurbanı olurken, ABD ordusunda ise Pentagon'un yayımladığı son verilere göre 2012'nin ilk 155 gününde, ABD ordusunda yaşanan intihar vakalarının sayısının 154'ü bulduğunu gösteriyor. Yani Amerika’da her gün bir asker, kendi canına kıyıyor. Amerikan ordusunda intiharların yanı sıra cinsel saldırı, aşırı alkol tüketimi, ordu içi şiddet ve diğer problemler de ülkede kaygı uyandıran bir tabloyu ortaya koyuyor.

En az 15 milyon Kızılderili’yi öldürdükleri tarihçiler tarafından kabul edilen ABD, 1898’deki Meksika ve Küba işgallerinde bir yılda 30 bin kişiyi katletmişti. ABD güçleri tarafından 1945’te Hiroşima ve Nagazaki şehrine atom bombası atılmış, 350 bin kişi öldürülmüştü. Kaldı ki aradan yıllar geçse de hâlâ, o bombaların etkilerinin hissedildiği ayrı bir gerçek. 1950-53 tarihlerinde Kore’yi işgal eden Amerika, 3 milyon insanı öldürmüş, bunlardan yaklaşık 36 bini Amerikan askerinden, 600 bini Koreli askerlerden ve 500 bini de Çinli askerlerden oluşmuş, binlerce masum sivil hunharca katledilmişti.

1950-59 tarihlerinde Küba’da, ABD güçleri tarafından 60 bin kişi katledilirken, 1965 yılında Endonezya’da, ABD’nin çıkardığı karışıklıklar nedeniyle 1 milyon insan hayatını kaybetmişti. Vietnam Savaşı’ndaki 4 milyon 200 bin insanın ölümünü de unutmamak gerek. Biyolojik silahların etkisinin hâlâ devam ettiği Vietnam’da, tarihin bu en vahşi katliamının izleri silinmek bilmiyor. 1970-75 tarihlerinde Kamboçya ve Laos’ta 1 milyon kişi ABD tarafından katledilmiş, 1973’teki Şili de CIA darbesi ile de, 30 bin kişi öldürülmüştü.

1983 yılında Lübnan’da binlerce Lübnanlıyı katleden emperyalist ABD, 1986’da Libya’yı bombalayıp binlerce sivili öldürmüştü. 1989’da Panama’ya asker çıkarıp 5 bin Panamalıyı katleden katil devlet ABD, 2001’de ise Afganistan’ı işgal ederek başlayan Ortadoğu Coğrafyasındaki vahşet ile Irak, Tunus, Libya, Yemen ve Suriye’de 6 milyondan fazla Müslümana katliam uygulamıştı.

İşte, bugün “özgürlükler ülkesi” diye lanse ettirilen, gerçekte ise dünyadaki mazlumların kanını adeta bir vampir gibi içerek şeytani dürtülerini kontrol edemeyen emperyalist bir ülke olan ABD, yeryüzündeki en büyük tehdittir. Bu tehdide karşı dik durmak, emperyalizmin bu azgın ülkesine karşı koymak ve her koşulda tam bağımsız bir ülke olmanın gereğini yapmak elzemdir. Bugün dünyada küresel bir ekonomik kriz yaşanmıyorken, ülkemizin ekonomisi ile oynayan, dövizi manipüle ederek enflasyonu ateşleyen ve her türlü oyunu sahneye koymaktan çekinmeyen, işte bu acımasız ülkenin taşeronlarıdır.

Mahsuni Şerif’e kulak vereceğiz, Amerikan emperyalizmine boyun eğmeyeceğiz.