Siyasetin bu şehirde geldiği noktada gazeteci siyasetçi bir kardeşiniz olarak üzgünüm. Memleketim adına çok ama çok üzgünüm. Ankara ve Tokat arasında gidip gelirken, bu şehrin yalnızlığını, kaderindeki bedbahtlığını ve çözümsüz gibi duran meselelerinin aslında bile isteye çözümsüz bırakıldığını görebiliyorum. En büyük eksiğimiz de siyaset yapanlardan bazılarının işi diktatörlüğe götürmeleri, adeta bir tiyatro sahneye koyarak gerçek yüzlerini halktan gizlemeleri… 30 yıldır yazan, çizen, üreten bir gazeteci ve siyasetçi olarak tehdit, hakaret ve gözdağına maruz bırakılmam karşısında bir adım geri atmamı bekleyenler elbette hüsrana uğrayacak. Dünya malı biriktirmek gibi bir derdim olmadığı gibi, bir gün fazla yaşamak adına da savunduğum değerleri tiyatrocular istiyor diye savunmaktan vazgeçecek değilim.

Hal böyle olunca dost, arkadaş ve yaren Avukat Süleyman Kaya’nın 53’üncü yaş günü dolayısıyla kaleme aldığı “manifestom” başlıklı yazı gözüme çarptı. Manifestosunda siyaseti dondurduğunu söyleyen Kaya, 30 yıllık şaşmayan vatan ve millet odaklı çizgisini, bu şehre kattığı değeri, kırgınlıklarını ve benim de özellikle son 1 aydır tanık olduğum siyasetteki zübükleri, kendi tanrı sanan, egosu tavan yapmış politika cambazlarını kaleme almış. Noktasına virgülüne dokunmadan sizlerle o manifestoyu paylaşmak istiyor ve kıymetli dostumun yeni yaşını kutluyorum:

“Yaklaşık 30 yıllık (1987 ağustos/2017 altı şubat) Tokat’ımda başlayan filizlenen ve bugün 53.cü Doğum günümde artık DONDURULAN, bir genç adamın siyasi maratonunu siz dostlarla paylaşıyor ve manifestomu yayımlıyorum.

-Şükrediyorum ki anlık menfaat peşinde olmadım.

-Şükrediyorum ki memleket aşkımdan ve çizgimden sapmadım.

-Şükrediyorum ki yüzlerce insanın iş bulmasına ve ekmeğine ulaşmasında Yaradan beni vesile etti.

-Şükrediyorum ki yüzlerce dost kazandım ve her an düşmanlarımı çatlattım. Hâk Teala’nın yardımı her an yanımda oldu ve düşmanlarım arkamdan gülemedi!

            Elbette üzüldüklerimde oldu:

-Üzülüyorum çok ihanete uğradım.

-Üzülüyorum menfaatçilerin siyasi çapsızlarını ve zübüklerin düzelmelerini sağlayamadım

-Üzülüyorum bütün renklerin aynı hızla kirlendiğini ve birinciliğin beyaza verildiğini gördüm.

-Üzülüyorum A. Lincoln’ün haklı çıktığını gördüm.

-Üzülüyorum namussuzlar kadar namusluların cesur olmadığını gördüm.

Cevap veriyorum: Siyasette hiç yalpalamadım. Doğru bildiğimi ve gördüğümü yaptın. Çizgimi değiştirmedim. İlkelerimden taviz vermedim. Ama her ortamda narsizmi, egoizmi ve ben yaparsam olurcuları görmekten usandım. Anladım ki biz Anadolu çocuklarının işi zordur. Saklı seçilmişlerin olduğu süreçte halkta sadece noterin tasdik ettiği belgeyi alkışlama modunda ise ........ O zaman Süleyman Kaya olarak 6 Şubat’ta yani doğum günümde .........birçok insanın siyasette kendine genç dediği yaşta... Siyaseti DONDURUYORUM!!!!!! Artık siyasi paylaşımlarda bulunmayacağım. Ha yanlış anlaşılmasın benim bu kararımda kimseden ya da bir güçten korkmam ya da çekinmem yoktur. Beni tanıyanlar bilir ki ALLAH C.C.dan başka hiçbir güç ya da kişiden korkmam...Bu sadece tercih ve iş hayatımla iştigal zorunluluğu. Biraz da kırgınlık ve yorgunluk. Bir başka baharda siyasette görüşmek dileğiyle. Avukat olarak iş hayatında, dost ve arkadaş olarak siyaset dışı olmak kaydıyla her zaman her yerde beraberiz. Siyaset arkadaşlarım, ekibim, dava arkadaşlarım, yoldaşlarım siyasi anlamda bugüne kadar ki maraton sebebi ile sizden helallik istiyorum. Ben ise hepinize hakkımı helal ediyorum. Siyasetçi Süleyman Kaya olarak hepiniz hoşça kalın diyorum. Avukat Süleyman Kaya, çiftçi Süleyman Kaya, arkadaş-dost -akraba Süleyman Kaya olarak her zaman beklerim.”