Demokrasimizde güzel gelişmeler oluyor. Demokrasiyi sadece kendilerinin koltuklarını, makamlarını korumak amaçlı güdük bırakanlar şaşkınlık içerisindeler.

İkide bir “demokrasi bizim için amaç değil araçtır.” diyenler demokrasiyi amaç edinmediklerine göre hangi maksatlar için araç etme yakışıksızlığı hedefleridir. Delikanlıca, dürüstçe çıkıp kamuoyuyla paylaşamazlar da. Nerede o yürek?

Gerçek demokrasi, gelişmiş hukukun tam bağımsız, tarafsız düşüncelerin ifade edilebilmesi ekonominin kriz diye bir şey tanımadığı, işsizliğin asgari seviyelerde olduğu, kişi başı milli gelirin yeterli seviyelerde olduğu üretim ve her türlü yatırımların çok önceden hazırlanan program ve projelere dayalı sistemin kişi hak ve özgürlüklerinin yaşandığı ülkelerdir.

Bizde de altı muhalefet partisinin bir araya gelerek “öncelikli güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçme hedeflerini yürekten destekliyorum. Uzlaşı, istişare demokrasinin olmazsa olmazıdır. Karşısındakini, elindeki çeşitli güç kurumlarını da kullanarak çirkince suçlamak, iftira atmak, kendi gibi düşünmeyenleri adeta yok sayma girişimleri, millet nezdinde karşılık bulmadığı gibi, sebep olanların her geçen gün güç kaybına da neden oluyor.

TBMM güçlü olsun, milletvekillerimizi, illerimizde siyasi partilere kayıtlı üyelerimiz sıralamalarını belirlesin, vekiller Genel Başkanların değil, milletin, seçmenin vekili olduklarını unutmasınlar. Millete, seçmene hesap da versinler.

Yargı sistemi tam bağımsız, tarafsız olsun. Siyaset yargıda atamalardan elini çeksin. Yeniden güven ortamı yaratılsın.

Her konuda tek bir kişinin kararı beklenmesin. Her karar TBMM’de alınsın. Milletimizin sabırsızlıkla beklediği daha birçok güzel düzenlemelerle, ülkemizin içte ve dışta sözü dinlenir olsun. Kula kulluk 21. Yüzyılda insan onuruna ve yüce dinimize de uymayan durumdur.

Orhan Gencebay ne güzel ifade etmiş. “KULA KULLUK EDENLERE YAZIKLAR OLSUN.” Hem de bin defa yazıklar olsun.

Sevgi ve saygılarımla.