Geçmişte bazı belediyelerin ölçüsüz borçlanmaları çok büyük olumsuzluklara neden oluyordu.

Sonunda yatırım projelerinin sürelerinin görev süreleriyle son bulacak şekilde uygulaması kararlaştırılmıştı.

Çok isabetli bir karar ve uygulama olarak duruyordu.

Seçimi yeniden kazanmak düşüncesindeki Belediye Yönetimleri, bütçe ve ödeme imkanlarını düşünmeden, göreve yeni gelecek yönetimlerin de elini kolunu bağlıyor, hizmetler karşılanıyor. Görev süreleriyle sınırlı borçlanmalar çok ciddi şekilde uygulanmalıdır. Aslında borçlanmaları kendisinden sonraya kaydıranlar, illerine, ilçelerine, beldelerine en büyük ihaneti yapan yöneticilerdir.

Günlerdir kamuoyu çalkalanıyor.

Haberlere göre sayın Hazine ve Maliye Bakanı’nın İngiltere ve Fransa’da yaptığı temaslar sonucunda ülkemize iki milyar Euro borç kredi sağladığı açıklanıyordu.

Alınan 2 milyar Euro borcun 5 yıl süreli olduğu, Euro bazında 8,6 oranıyla, TL bazında da yüzde 48 faiz oranıyla sağlandığı ifade edilmekte.

Ekonomiyi kurtardık, diyor. Ekonomiyi kimden zor şartlarda aldınız da kurtardık açıklamasını yapabilirsiniz.

Gözlerdeki ışıltı o kadar fazla gelmiş olmalı ki yüzde 48 faizin ne anlama geldiğini idrakten yoksunluk yaşanıyor.

Seçimler 2023 yılında yapılacağına göre 2 milyar euroluk dış borcu 5 yıl vadeli alabiliyorsunuz. Seçim sonuçları açıklandığında kötü şartlarla aldığımız borçları, kaybettiğinizde kabullenecek misiniz?

Dünyada bu kadar kötü faiz oranıyla borçlanan ülke var mıdır? ABD FED yetkilisi kendi faiz oranlarını eleştiren basın mensuplarına Türkiye’mizi örnek gösteriyor. “Biz de Türkiye gibi mi olalım? Faiz artışı normaldir.” diyor.

Siyasi faiz yüzde 14. Uygulama faizler yüzde 25-35 arası. Hazine ve maliye ise yüzde 48’le borç almanın ne olduğunun farkında bile değil. Koltuklarda Lale Devri yaşamak işte böyle bir şey.

Sevgi ve saygılarımla…