Yaşımız gereği, ülkenin geçmiş dönemlerde de bazı sıkıntılar yaşadığını biliyoruz.

Fakat ülkemizin bugünkü yaşadığı kötü şartları hiçbir dönemde yaşamadık. Bugün varlık içinde yokluk çekenler olduk.

Bugün, milletimizin yaşadığı sıkıntılar bir kalem üzerinde değildir. Akla gelebilecek her konudaki sıkıntılar aşırı, tahammül edilmez boyutlardadır.

Milletin yaşadığı bu gerçeği görmek istemeyenler, unu, tuzu kuru yandaşlar, beyinlerini kiralamış olanlardır. Koltuğa kendini yapıştıran zihniyettir.

Tarımda neredeyse %100’e yakın dışa bağımlılık gıda üzerindeki en büyük sıkıntıdır. Tehlikedir.

Köylerde yaşayan nüfus, yanlış politikalar sonucu şehirlere taşınmış, köylerin çoğunda yaşlılar kalmıştır.

Bu iktidar zihniyetinin daha başından itibaren, tarımı, çiftçiyi gözden çıkardığı gerçeği ortadadır. İthal ürün işlerine gelir.

Şimdi sık sık Toprak Mahsulleri Ofisi adı geçer. “Çiftçinin dostudur” diye de silolarında yazardı. Toprak Mahsulleri Ofisi şubeleri, ambar silo sahaları bu iktidar döneminde satılmış, yok edilmiştir.

Tarım Bakanları millete hikaye okumaya devam etsinler bakalım.

Bu konuda bizzat yaşadığım bir durumu açıklamak istiyorum.

Kâzım Misafir 2004 yılındaki yerel seçimlerde Saadet Partisi’nden Yeşilyurt Belediye Başkanı seçilmişti. Bir gün beni arayarak ziyaretime geldi. “Salih abi Yeşilyurt’ta belediyeciliği bilen yok. Sıkıştığımızda, bize yardımcı olmanı bekliyorum.” demişti. Zaman zaman sıkıştıkları konularda, sorunların çözülmesine yardımcı olmuştum. Turhal’dan yakın arkadaşımdı.

Bir gün “Salih abi, yanımızda ofis sahası hangarlarıyla satılıyor, ihaleye çıkmış. Kayseri bölgede ihalesi yapılacak. Bu sahayı belediyeye kazandırmak istiyorum. Bize yardımcı ol.” demişti. İmar planında tören alanı, parktı. Belediyeye uygundu. İhaleye girdi. Kazandı. Sonra ihale iptal edildi. 2. defa ihaleye çıkardılar yine girdi, kazandı. Yine ihaleyi iptal ettiler.

Sonradan öğrenmiş ki çevrede ve ülkede satılan TMO yerleri yandaşlara verilmiş, satılmış. Bugün tarımı destekliyoruz diyenlerin halidir.

Belediyeye de bitişik, çok uygun. 2942 sayılı kamulaştırma yasasının 30. Mad. “bir idareye ait taşınmazın diğer bir idareye devrini” düzenliyordu. Dosyasını hazırlayıp Danıştay’a sunduk. Aradan bir zaman geçti. Başkan aradı. “Salih abi seni Ankara’ya yoracağım. Danıştay’dan telefon geldi. Dosyayı hazırlayan da gelecek deyince, tamam işi bitirelim.” dedim.

Danıştay duruşmasında Dosyayı heyete anlattım. İhalenin kasıtlı verilmediği gerçeğini de ifade ettim. Danıştay sahanın bedeliyle Belediyeye devrine oy birliği ile karar verdi. Son işlemleri de tamamlayıp tapuyu belediyeye kazandırdık. Bugün o arsaya hükümet konağı yapılması gerçekleşti. Olayın içindeki Başkan Misafir 1 dönem de (Yeşilyurt) AKP başkanlığı yapmıştır. Merak edenler olursa Kâzım Misafir’den gerçeği de öğrenebilirler. Tarım keyfen bitirilmiştir.

Sevgi ve saygılarımla…