KOMİSYONCU YUSUF - NECATİ İPEKLİ ve KADİR BENLİOĞLU

 

Necati İpekli ile 05.05.2022’ de Tokat’ta Eğitimci Burhan Kurddan’ ın da hazır bulunduğu görüşme

Necati İpekli 1950 Tokat / Artova doğumlu. İlkokulu Artova Gazi Paşa İlkokulu’nda orta ve liseyi Tokat Erkek Sanat Enstitüsü’nde okudu ancak mezun olamadan ayrıldı. Askerliğini 1970-71 yılları arasında İzmir Narlıdere ve Iğdır da yaptı.1973 yılında Emine Hanım ile evlendi. Dördü erkek biri kız evlat sahibi oldu.1997 yılında SSK’dan emekli oldu. Biz sözü Necati İpekli Ağabeyime bırakıyoruz.

“Babam Hacı Mehmet İpekli 1910 Tokat /Artova doğumlu. İlkokul mezunu, zamanında Artova’nın sayılı esnaflarından biriydi. Eşi Salice Hanım’dır. Dedem Abbas (Abbas Çavuş) , eşi Hatun Hanım’dır. Babam benimle birlikte altısı erkek biri kız yedi evlat sahibiydi.

Aile, 1946 yılında henüz yeni ilçe olması sebebiyle –ticari amaç düşünülerek-Tokat’tan Artova’ya taşınmış.1966 yılında da geri Tokat’a geldik. Bu yüzden bize Artova’da iken Tokatlılar derlerdi. Tokat’ta da yıllarca Artovalılar diye anıldık.

Ailecek Artova’dan Tokat’a taşınınca babam esnaflığı bırakarak ticari alanda bizleri yetiştirmeye gayret etti. Tokat’ta Meydandaki iş yerimize ve Taşhan’a gelir bizi esnaflık tecrübesiyle kontrol ederdi.1992 yılında vefat etti.

1966 yılında Taşhan’ da 37 numarada işyerimizi ağabeyim Yusuf İpekli (1942-1984) ile beraber açtık. Ağabeyim askerliğini Kıbrıs’ ta yaptı. Sanat Okulunda okurken sabah ve okul çıkışı mutlaka Taşhan’ da olurduk. Cumartesi, pazar günleri ise mal geldiğinden ticari hareketlilik bir hayli yoğun olur bu yüzden de tam gün çalışırdık.

Biz daha çok köylü malı toplardık. Sevkiyatçılık yapardık. Yine o dönemlerde Mersin’den mal getirip satılırdı. Yanımızdaki dükkânlarda Hüseyin Bedestenlioğlu, İhsan Toker, Pala Ali Yamçıcıer, İsmail Dabak, Sebati Dolar, Seyfettin Gönen ve Dursun Ersan (Fettoğun Dursun)  vardı.

Bizim komisyonculuk yaptığımız yıllarda İnsanların birbirine bağlılığı mükemmeldi. Esnaflar, müşteri ve müstahsile nasıl davranılacağını iyi bilen, kültürlü, ağırbaşlı insanlardı. Pek çoğu ayaklı tarih gibiydi. İşten arta kalan zamanlarda şehrin geçmişi, yaşanan olaylarla ilgili değişik sohbetler olurdu. Taşhan’ ın içi ise bir aile gibiydi, şaka yapanlar çoktu. Tabi ki zaman zaman ufak tefek nizalar da olurdu ama kısa sürede barışılır, kimse birbirine asla kin gütmezdi. Komşularımızdan Dursun Ersan Ağabey de çoğu esnaf gibi şakaya dayanıklı idi, kimseyi üzmezdi.

60 AH 401 plakalı BMC marka kamyonumuz vardı. Onu soyadını hatırlayamadığım Gavur Hacı diye bilinen şahıs kullanırdı. Sonra biz de ağabeyimle şoförlüğü öğrenip arabayı kullanmaya başladık. Biz pazarlara gitmezdik. Sivas Erzurum, Kayseri, Elazığ’ a mal yapardık. Mersin’den de mal yapar kendi kamyonumuzla getirirdik. Mersin’den büyük komisyonculardan soyadını hatırlayamadığım Mehmet Bey ile çalışırdık. Mal almaya ağabeyim ya da ben giderdim. Boş kasaları götürür dolusunu yükletip getirirdik.

Mersin deyince memleket geldi aklıma. Artova’ da iken Mersin’den trenle sebze ve meyve gelir, bizim dükkânda satardık.

Taşhan Yeni Hale taşınınca bir yıl çalışıp 1971 sonunda işi bıraktık. Ben o zaman askerdim. Meydan’da gıda toptancılığına başladık.1980’ den sonra Tokat’tan İzmir’e taşınan tanınmış esnaflarımızdan Şekerci  Osman Ankaralı’ dan iş yerini devraldık. İpek Şekerleme adıyla devam ettik.1997 yılında ortağımız Mehmet Kargacıer’ e bıraktık.

KOMİSYONCU KADİR BENEKLİOĞLU

Komisyoncu Kadir Beneklioğlu’nun oğlu Salih Beneklioğlu ile Tokat Öğretmenevi’nde 16.03 .2022’ de Salih Bilgilioğlu ve Mehmet Yorulmaz’ın da hazır bulunduğu  görüşme

Salih Beneklioğlu 1952 Tokat doğumlu. İlkokulu Namık Kemal İlkokulu’nda, ortaokulu Gazi Osman Paşa Lisesi orta bölümünde, liseyi Tokat Öğretmen Okulu’nda okuyarak ilkokul öğretmeni olarak 1975 yılında mezun oldu.

İlk görev yeri Reşadiye Hallaçlı Köyüdür. Askerliğini Erzincan Tercan’da asker öğretmen olarak yaptı. Tokat ili dâhilinde değişik okullarda görev yapıktan sonra 2001 yılında Tokat Melik Ahmet Gazi İlkokulu’ndan emekli oldu.

Komisyoncu Kadir Beneklioğlu 1926 yılında Tokat’ta doğdu. İlkokulu Hapan İlkokulu’nda okudu. Askerliğini Zonguldak’ta yaptı.1950 yılında Mine Hanım’la evlendi. Bu mutlu yuvadan Salih ve Mehmet doğdu.1950 yılında askerden gelince Taşhan 28 numarada komisyonculuğa başladı. Biz onu babasına yıllarca yardımcı olan oğlu emekli öğretmen Salih Beneklioğlu’ndan dinleyelim:

“Babamın asıl mesleği yazmacılıkmış, askere gidinceye kadar Tokat Yazmacılar Hanında Tek Mehmet ile beraber çalışmışlar. Asker dönüşü bu işi bırakıp Taşhan’a geçmiş. Babamın sağ ve solundaki komşuları İhsan Toker ve Ömer Bilgilioğlu vardı. Ben babama yardımcı olmak için sabah namazından sonra Taşhan’a giderdim. İş öğleye kadar çok yoğun olur öğleden sonra hafiflerdi. Arkadaşlarla anlaşır hemen her öğleyin komisyoncuların vaz geçilmez yemeği tava yaptırırdık.

Babam genellikle tarlaların, bağların ve bahçelerin yüzünü satın alırdı. Bayanlar, pırasa, maydanoz biçerler erkeklerde bağ yaparak Taşhan’a taşıtılırdı. Taşıma aracı benzin mazot derdi olmayan o yılların yaylı at arabaları idi… Öyle ki otomobilin çok az bulunduğu şehrin atları Taşhan’ın yolunu gözleri kapalı biliyorlardı.

Küçüklüğümde dikkatli bir şekilde küfelere ve sepetlere konulan sebze ve meyveler Taşhan’a eşeklerle taşınırdı. Bazen nalları eskimiş eşeklerin ayakları kayar, yükleriyle beraber olduğu yere yıkılırlardı. Biz yüklerimizi daha çok Seyfettin Gönen’in dükkânına götürürdük. Tabi ben küçük olduğum için yükleri orada çalışanlar indirirler ben de boş kasa ve sepetleri var gücümle yükler, iyice bağladıktan sonra Plevne Lisesi’nin arkasındaki bahçemize dönerdim.

Dedemin babası Süleyman Ağa,93 Harbi sırasında Erzurum Şenkaya Penek köyünden (şu an Şenkaya İlçesine bağlı bir mahalle)  Tokat’a göçmüş bağ, bahçe işlerinden anlayan biriymiş. Dedem Mehmet Ağa 1892 de Tokat’ta doğmuş. Önce Bizeri Köyü’ne (Akbelen)  gelmişler. Diğer kardeşleri Ruslar çekilince Erzurum’a geri gitmişler. Süleyman Ağa’yı Tokat’ta Şerife adında bir kızla evlendirmişler. Dedem Süleyman Ağa ölünce babamı Yelpeli Süleyman Ağa büyütmüş. Kardeşlerden Yakup  Bizeri ‘de  evlenmiş .Soyadı Kanunu çıkınca Mehmet Dedem  Erzurum’daki köyün adına istinaden Penekli yazın demiş. Nüfus Memuru biraz kaba olur deyince Benekli yazmışlar. Dedemin: “Benekli çok ağır bir soyadı olur, bir de oğlu kelimesini ilave edin“ sözü üzerine Beneklioğlu olmuş bizim soyadımız.

Babam hep tek çalıştı. Komisyoncu Ali Yamçıcıer, Hacı Pekdemir, Nuri Narin, Yüzbaşıoğlu ile bahçe yüzü satın alma konusunda ortaklık ettiler.

O dönemlerde at arabalarını bile zor buluyorduk. Taşıma işi hep eşeklerle oluyordu. Bir eşeğim vardı dedem yazın eşeği satın alır, iş mevsimi bitince kışın satardı.

Bahçelerden toplanan biberler, salatalıklar heğlerle (küfelerle), domatesler daha küçük heğlerle  gelirdi. Armut, şeftali gibi meyveler ise sepetlerle gelirdi. O zaman kasa olayı henüz yoktu. Bahçeciler sandık kullanmazlardı. Dar, uzun ve oldukça ağır sandıkları ise yakın köylerdeki üreticiler kullanıyordu. Bunlara halk arasında Adana sandığı denirdi.

Kiraz daha çok Emirseyit’ten geliyordu. Vavru köyü o dönemlerde meyve açısından henüz zengin değildi. Elma ise, özellikle misket elması daha çok Geyras’tan gelirdi.

Babam 1971 yılından sonra Yeni Halde de otuz yıl kadar çalıştı.2003 yılında: ”Artık ben yoruldum “ diyerek işi bıraktı.2010 yılında da aramızdan ayrıldı.