Son yapılan YKS sınavında öğrenciler matematikten sıfır çektiler. Bu sistemle değişen bir şey olmaz. Her geçen gün sıfır çeken sayısı artar.

Eğitim ve öğretim iç içe iki basamaklı bir kurgu. Biri olmazsa diğeri iş göremez.

Bugün ülkemizde eğitim cemaatlerle yapılmaktadır. Öğretim yapacak bilgi ile donanımlı öğretmen sayısı çok az olduğu için öğretim de yapılmamaktadır.

Sonuç olarak başkalarının ‘tez’lerini çalarak prof olanlarla varılan eğitim düzeyi bundan ileri gitmez. Son beş-on sene içerisinde soru çalıp, yandaşlarına verdiler. Hak edenler değil haksız olanları öne çıkardılar.

Çocuklarımıza verilecek fikri hürlüğünü, vicdan hürlüğünü ortadan kaldırdılar.

Onları ‘en hakiki mürşit’ olan ilimin dışına taşıdılar. Yine de aynı özeni göstermeye devam ediyorlar çocuklarımızın üstünde.

Bakan Bey!... Olmaz, olmaz… Öğretmensiz eğitim de öğretim de olmaz. Eğitimsiz de toplum olmaz… Eğitimsiz toplum değil ancak sürü yetişir. Tevhid-i tedrisat kanunu halen yürürlüktedir. Al uygula. Yani eğitim-öğretim bir elden yapılır. Bu kanunun özü budur. O tek el de Milli Eğitim Bakanlığıdır.

Geçici öğretmen, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen uydurmalarını kaldırın. Eğitim ve öğretimi öğretmenle yapın. Öğretmeni siz yetiştirin. Ancak bunları yaparak matematikten sıfır çekmeyi önleyebilirsiniz.

60 yıllık bir eğitimci olarak bunu çok söyledim, yazdım. Yine söylüyorum; eğitimi eğitimci yapar. Eğitimi bir başkasına bırakırsanız, ülke geleceğini başka ellere devretmiş olursunuz. Bugün olduğu gibi…

Ayarı bozuk kantar bir gün sizi de tartar. Bu çarpık gidişten herkes zarar görür.

Tekrarı çok olan bir sözdür; Eğitimini çağa uyduramayan ülkelerin varabileceği hiçbir hedef yoktur.

Her sınavda matematikten sıfır çeken öğrencilerle uzaya değil Ağrı Dağı’na bile çıkamazsınız.