Aziz milletimiz RUSYA-UKRAYNA savaşının olumsuz etkilerini yaşıyor. Zaten ekonomik zorluklar, zam üstüne zamlar çekilmez hale gelmişken…

Elektrik, doğalgaz ve akaryakıttaki anormal zamlar ekonomimizi felç ediyor.

Sebze, meyve tarlada şu fiyat, marketlerde, pazarlarda üç – dört katı oluyor. Nakliye masrafının artması, yaş sebze ve meyvenin tüketiciye ulaşıncaya kadar en az yüzde 25 çürük ve bozulmuşlukla karşılaştığı düşünüldüğünde gerçek ortaya çıkar.

Bütün olumsuzluklar yaşanırken TBMM’ne iki defa getirilip geri çekilmiş zeytinlik alanlarıyla ilgili düzenlemenin Mart ayı içerisinde bir genelge ile uygulamaya konulması, millete, TBMM’ne rağmen keyfilik ve yandaşa rantın düzenlemesidir.

Zeytin ağaçlarının kaç senede yetiştiğini, ülke ekonomisine girdiğini, şifasını bilmeyen, anlamayan, kafaların son çırpınışları…

Parsellenmedik, yok edilmedik ne varsa pazarlama hızıyla devam ediyor.

Korumaya alınmış, ülkemizin güzellik arz eden bölgelerinde sit alanlarında da yapılaşmaya yönelik adımların atıldığı görülüyor.

Yirmi yıl tek başına güçlü, muktedir diye tanımlanan iktidarın ülkemize reva gördüğü uygulamalardır.

Cenab-ı Allah’ın lütfettiği canım güzellikleri rant uğruna pazarlamaya kalkmak ne ile tarif edilebilir?

Gereksiz, lüzumsuz katliam niteliğinde gökdelenlerle İstanbul’umuza ihanet ettiklerini peşinen kabul edenlerden olumsuzluklar peş peşe geliyor.

Burada yargıya büyük iş düşüyor. Telafisi olmayacak düzenlemelerle ilgili kararların ivedi alınmasını zorunlu kılıyor.

Milletimiz bunca sıkıntıyla boğuşurken keyfilik ve rantiye yaratan işlemler son bulmalı. Hiçbir yanlış kötülük sonsuz değildir.

Güzellikler tüm olumsuzlukları tarihe gömecektir.

Sevgi ve saygılarımla.