Türkiye'nin her yerinde mantar gibi çoğaldılar. Aldıkları nefeste, verdikleri nefeste hep "para, para..."

Para ve çıkar için her yerdeler. Sayıları her gün artıyor. Kendilerini gazeteci kıspetine sokanlar da var. Şımarıklık, şarlatanlık, bot hesaplar... akıllara zarar.

İşini dürüstçe yapanlar yok mu? Tabiki var. Onları da herkes biliyor.

Saygı ve ilkeli olarak meydanda olanları, terbiye ve onur sahibi olup herkes ile barışık olanları takdir ederiz.

Bunun tersi olanlarda gazeteciliğin kumaşı yok zaten. Toplumda bir karşılıkları da yok.

Tüm sahtelikler içinde kendilerini kral sanıp cin olmadan adam çarpıyorlar. Bu tipleri daha çok konuşacağız.

Nasıl tezgahlar kurduklarını ve nasıl korkular yaşadıklarını kamuoyuna duyuracağız. Reklam olmak başka bir şey, gerçek gazetecilik başka bir şey.

Toplum yararına yaptıkları hiç bir şey yok.

Her eylemleri reklam almak ve cebi doldurmak için. Başka dertleri de yok. Komik duruma düştükleri de ortada. Deve kuşu misali ...

Bunları gazeteci diye gören ve destekleyenler de doğru yapmıyor.

Hiç bir dönüşüm olamadıkları gibi mevcut işleri de sekteye uğrar, haberleri yok.

Şöhret olmak ise dertleri; vay geldi hallerine.

Şöhretin nasıl bir âfet olduğunu bir gün anlarlar .

Otu çeken köküne bakar derler.

Kimin kaç gramlık adam olup olmadığı ayan beyan belli olur.

Hiç bir kötü niyet gizli kalmaz, patlar gider bir gün...

Bekleyelim...