Aynı tas, aynı hamam değil mi?

Covid-19 sonrasında artık hiç birsey aynı değil. Ortalıkta konuşulan yeni varyantlar ile 2022`de Covid-22 denen ve daha ölümcül bir virüsten bahsedenler var. Mazaallah bu olur ise yaptırılan aşılar yetersiz mi kalır, bunu bilim insanları açıklar. Saglık kurulunun dediklerine harfiyen uyup, aşısızların bir an önce aşı yaptırması; toplumu mutlaka koruyacaktır.

Mutasyon geçiren virüsler zayıflar iken, bu virüs neden daha güçleniyor?

Ortada bir çok söylenti dolaşıyor.

Bir bodrum katı su basınca, herkesin kova ile suyu boşaltmaya çalışması iyi de; bu suyun bir kaynağı yok mu, nereden geliybu su, kaynağında bir müdahale edilmesi gerekmez mi?

DSÖ ne kadar şeffaf, bunu tam bilmiyorum.

İnsan olarak dünü özlüyoruz. Eski günleri, Covid-19`suz senelere hasret ile bakıyoruz.

Kimi zaman herkes kendi ile yüzleşiyor.

Tabi ki hayat herkes için bir mücadele.

Kimileri ekmek, aş, helal lokma ve insana yatırım peşinde. Kimileri ise nefsinin kölesi olmuş. Hep aynılar. Dünyalık hırsı almış başını gidiyor. Sürekli mal-mülk edinme telaşı ile insanlığını unutmuşlar. Zgünde el uzatanlara dönüp bakan yok. 20`li yaşlarda tanıdığım bazı eski dostlar, bugün 40`lı yaşlarda ve büyük şehrin büyülü ve vefadan uzak şehveti içinde o kadar çok yalnızlar ki ...

Gözlerdeki aç gözlülük, adeta ruhlarını zapt etmiş. Maddiyat nerede ise bunlaradalar.

Herkesin öleceğine, hasta olacağına ve yaşlanacağına inanıyfakat, kendileri sanki bu dünyaya kazık çakacakmış gibi ezik ve zavallı bir tutum içindeler.

Gün gelecek her insan ölümü tadacak. Bugün övündükleri evler, arabalar ve maddi güç onlara asla dost olamayacak. Dün çıkar için beraber çalıştıkları insanlar ile bugün nasıl yolları ayrıldı?

Çünkü çıkarları bitti.

Dün Ahmet, Mehmet; bugün Ali, şu ya da bu...

Bunlarla da çıkarları çakışınca yolları ayrılacak.

Kısacası bu koşturmaca ve telaş herkesin hayat biçimi.

Dedim ya başta; bir tarafta mertler, diğer yanda namertler....

Alın teri ile az bile olsa helal ekmek yiyen her insana Allah yardım etsin.