İŞARET DİLİ KURSU SORU CEVAPLAR

 

Turan Yalçın

 

Belediye Gençlik Merkezinde İşaret Dili kursunda konuşmamızdan sonra kursiyerler  güzel sorular sormuşlardı. Ben de bu soruları içtenlikle cevaplamış ve güzel soru soran gençleri kalemler ve defterler ile ödüllendirmiştim. Burada da cevaplayarak tarihe not düşelim dedim.

SORU-Sizin hayatınızda umut olan, dönüm noktası olan kişi kimdir ya da var mıdır? (Zeynep Özbak)

CEVAP-Aile hayatımızda bana küçükken kitap hediye eden rahmetli eniştem Osman Kanmaz ile bana  her zaman “oku mühendis ol” diyen rahmetli amcam Osman Yalçın ile, bizi her zaman destekleyen  kitaplar armağan eden  Vali  Rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nu unutmamız mümkün değil. Bunların tutumları bizim için dönüm noktası olmuştur her zaman.

SORU-Kendinizi geliştirme serüveniniz Nasıl l başladı? Küçük yaşta rahatsızlandığınızda size kim destek oldu? (Şeyda Kahraman )

CEVAP- “Oku” emrini lisede sınıfta kaldığımda anlayınca bir anda başarısızlıklar başarıya dönüştü. Bugün bu emri çok okuyarak anlamaya çalışıyorum. Halen de tam anladığımı söyleyemem. Bu emri çok şiddetli çok anlamlı ve çok yönlüdür. Halen ve çevremizde insanların bu emri yeterince anlamadığını düşünüyorum.

Hastalanınca ailemden sonra en büyük desteği okumam konusunda  genç yaşta kaybettiğimiz amcam Osman Yalçın olmuştur. O’nu her zaman rahmetle anıyor ve torunlarına da anlatıyorum.

SORU-Kişisel ve Akademik Başarı yolunda, umudunuzu yitirdiğiniz oldu mu? (Şenay Güngör)

CEVAP- Umudumu yitirdiğimde  “oku” emrini şiddetle emreden Yaradana sığıınarak umut aşılayan kitaplara yönelmemiz bizlere her zaman yeni ufuklar açmıştır. Güzel ve faydalı kitaplar her zaman insanın en büyük dostları olmuştur.

SORU-Hayatta en önemli 3 başarınız? (Bu soru ile Sen kafadan Engellisin kitabını kazandı)

CEVAP – En büyük başarımız sanırım geç de olsa “oku” emrini anlamaya başlayarak eğitiminizi tamamlamamız olmuştur.

Sonrasında yazma yeteneği veren Yaradanın desteği ile 40 seneden fazla zamandır gazete, dergi ve kitaplar aracılığı ile insanlara umut aşılamamız ve bugün sizlere konuşma yapıyor olmamızda başarı kabul edilebilir. Bunu da bizi davet eden Şenay Hocanız gibi bizi davet eden insanlara borçluyuz.

En son olarak da insanlara faydalı olma ve kitap hediye etme sevgisini bize bahşetmesi diyebilirim. İmkanı olanlara çocuklara ve gençlere kitaplar hediye etmelerini her zaman tavsiye ederim. Yerel yöneticilerimiz de unutulmak istemiyorlarsa Recep Yazıcıoğlu gibi gençlere kitaplar hediye etsinler.

SORU-  Kitap okuma oranını artırmak için neler yapmalıyız?

Kafamızdaki engelleri aşabilmek için neler önerirsiniz? (Nurgül)

CEVAP- Kitap okumayı seven insanlara saygı göstermeliyiz. Ne yazık ki insanlar kitap okuyanla alay ediyor, sonra da  “Toplum kitap okumuyor” diye şikayet ediyorlar. Okuyana saygı göstereceksin. Akraba ve komşularda, tanıdıklardan kitap okumayı sevenlere saygı ve sevgi göstereceksin ki, çocuklarında onları modelleyerek kitap okumayı sevsinler. Biz ne yapıyoruz okumayı seveni küçümsüyor, azarlıyor ve sevmiyoruz. Bunları gören çocuklarımızda kitap okumayı sevmiyor. Kitap okumayı seven ve yazan insanları da okullar bugün Şenay hocanın yaptığı gibi okullara kurslara davet ederek öğrencilerle tanıştırırsa belki okuma oranı artar.

Kafamızdaki engelleri güzel ve faydalı konuşan insanlar ile sohbet ederek ve onlara saygı duyarak sorular sorarak ne faydamıza ne zararımıza sık sık bunu sorgulayarak kafamızdaki engelleri aşabiliriz.

SORU- Pes ettiğiniz zamanda sizi motive eden şey ne oluyor? (Semanur Benli)

CEVAP- Pes ettiğimiz zamanlarda bizlerle alay eden, boş konuşan insanlardan uzaklaşarak parklarda, temiz havada yürüyüş yapmak, düşünmek ve genelde motive edici kitaplar okuyarak gidermeye çalışırım. Yalnızlık insanı hem okumaya hem güzel düşünmeye sevk eden doğal antibiyotiktir.

SORU- İnsanların işaret dilini bilmemesi, fakat sizin işitme engelli olmanız,  çocukluğunuzdan beri  sizce eksiklik mi yoksa ayrıcalık mı hissettirdi? (Buse Koçak)

CEVAP – 12 yaşına kadar engelli olmayan biri olarak işaret dilini ben bilmezdim bile. İşitme kaybından sonra da çok okuyarak ve benimle ilgilenenlerin bana yazarak anlatması sonucunda   kendimi geliştirme imkanım oldu. İşaret dilini herkes bilemez ama herkes bir şekilde iletişimde olmalı başka insanlar ile. Bu da toplumsal farkındalıklar ile olur. İşaret dili kursuna giden çok ama işitme engeliler ile iletişimde olan yok gibi...

Soru- Sizi ayakta tutan şeyler nelerdir? (Sümeyye Demir)

CEVAP – Sevdiğimiz insanların bizi de sevmesi, okumayı sevmiş olmamız ve zararlı insanlardan uzak kalmayı  bilebilmemiz ve  her şeye şükreden ve sabreden insan olmayı başarabilmiş olmak bizi her zaman ayakta tutar.

SORU- Sizin için en büyük zafer nedir? (Ayşenur Yazıcı)

Cevap-  Kitap okumayı sevmemiz sayesinde edindiğimiz özgüvenle, “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır”  sözünü rehber edinerek önce okumak ve sonra da yazmak ve konuşarak insanlara faydalı olmaya çalışmak isteği ve arzusuzdur.

SORU- Çevrenizde işitme engelli olduğunuzda dışlandınız mı? (Hatice Onurlubaş)

CEVAP- İşitme engelli olduğumda 12 yaşındaydım ve okulda hep çocuktuk. Bizim toplumumuz engellilerden ibret almak yerine  “ aman zararı dokunmasın” diye düşünür. Bu düşünce engellilerden ibret alarak azimle gelişmeye de engel olur. Asıl engelli olanlarda bu düşüncede olan anlama engelli olanlardır. Onlar beni dışlasa da ben sözlerimle onlara o zaman gereken cevabı vermiştim ve beni öğretmenlerime az şikayet etmediler kıskanan arkadaşlarımız. Bugünde gereken cevabı veririm alay edenlere.

SORU- Hayatınızda size engel olanlardan etkilendiniz mi? Ne gibi olumsuz etkileri oldu?(Meryem Tuzcu)

CEVAP Bize engel olamadılar ama kitaplarımızı destekleyen de çok olmadı. Buna nazaran 100 lerce kitap alıp hediye edenlerde oldu. Mustafa Epik (Sivas) , Gül Usta BAŞ (Sinop), Ahmet Rifat Sağlam (Almanya) , Vali Dr. Ozan Balcı (Tokat Valisi iken), Mustafa Ateş (Tokat Bilgi Okulları ve Dershanesi) , Taner Yalçın (Tokat) bunlar kitaplarımızı 100 lerce alarak öğrencilere hediye ettiler. Okuyanlarda onlara teşekkür ettiler. İsterdim ki böyle insanların sayısı çoğalsın hepsine de teşekkür ederim.  Destekleyen de engellemek isteyen de sağ olsun engelleyen kendini engelledi, destekleyen kendini destekledi bence. Okuyan ve destekleyen çoğaldıkça yeni eserlerimiz de okurlar ile buluşacaktır.

Sorularınıza çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız. İyi ki sizleri tanıdım ve bu konuşmada  beraber olduk.