(ALİ ŞENER YAZDI)
Tekeli Dağı eteklerine kurulan Hubyar Köyü, Almus şehir merkezine 77 km, Tokat merkezİne 110 km, köye en yakın ilçe merkezi olan Sivas'ın Doğanşar ilçesine ise 12 km uzaklıktadır. Köyün yerleşik nüfus yapısı ; kış aylarında yok denecek kadar az sayıda aile köyde kalmakta yaz aylarında zamanla köyden başka şehir ve köylere göç eden ocağa bağlı taliplerin ve diğer ziyaretçilerin de gelmesiyle köy nüfusu çok yoğun bir şekilde artmaktadır. Hubyar Köyü yörenin en yüksek dağı ve zirvesinde Dokuzlar adlı ziyaret yeri bulunan 2624 rakımlı Tekeli Dağı eteklerinde bulunmaktadır. Köyün iklimi, karasal iklim etkisi altındadır.
Köy 16. yüzyılda yaşayan inanç önderi Hubyar Sultan adıyla anılmaktadır. Hubyar sultan Hacı Bektaş Velî'nin Alevî-Bektaşi tarikatına mensup Türkmen Pir ve tasavvuf alimlerinden biridir. Hubyar Sultan, Celali isyanları sırasında Tokat ili Almus ilçesi bugünkü adıyla Hubyar köyüne gelerek burada türbesini kurduğu bilinir. Hubuyar talipleri, oymak ları Oğuz boyundan beğdilli aşiretine bağlı sıraç Türkmenleri diye tabir edilen halk topluluklarıdır. Kendi örf adetlerine Türk geleneklerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Bugün dahi giyim kuşamları, yaşayış şekilleriyle bunu destekler vaziyetteler.
Uzun yıllar sonra ziyaretlerde bulunmak için geldiğim sılay-ı rahim Tokat’ta kısa bir dinlenceden sonra Hubyar’a doğru yola çıktım. Değişik düşünceler, hayaller kurarak yol almaya başladım. Ama daha Mamu beline tırmanışta bitmeyen yolları duran çalışmaları görünce hevesim kırılmaya başlamış umutsuzluğa kapılmıştım. Çünkü Almus’un ve çevre köylerinin geçmişte 5-10 yıl öncesine kadar kaderlerine terk edilmişliğini gördüğüm için. Özelliklede Almus barajını iki yakadan çevreleyen yolları hatırlamıştım. Ama Almus’a yaklaştıkça ve Hubyar köyü yoluna düşüp eh işte dedirtecek tarzda yolları görünce biraz rahatladım. Ama Hubyar köyüne tırmanmaya başladıkça sanki of road yarışlarına katılmış zorlu parkuru misafirlerimle birlikte tamamlamaya çalışıyordum. Üzülüyordum devletin buralarda olmayışına üstün körü hizmet anlayışına; Buralarda yaşayan insanlarda bu Devlet için askerliğini yapmış vergisini vermiş dahası Almus baraj havzasındaki yerleşkelerini, tarlalarını, köylerini terk ederek devlet baştır demişler, fakat hizmetten beklenen payı alamamışlardır.