Sevgili dostum,

Belki böyle bir kelime duymadın ama, “özeleştiri “sözünü duymuşsundur. Toplum olarak başkalarına karşı kullandığımız kelimelerde hep “önyargı” gibi kullanırız ama söz konusu kendimiz olunca da  “yargı” yerine  “eleştiri “ kelimesini kullanırız. Başkalarını yargılamayı ise çok severiz. Toplumda çoğumuz böyledir.

Sevgili dostum,

 “Özyargı” kelimesini rahatça kullanabiliyorsak demek ki, başkalarını yargıladığımız mahkum ettiğimiz kadar kendimizi da yargılayabiliyoruz. Bu da hatalarımızı kabul ettiğimizi ve onları düzeltme konusunda çaba harcama ve gayret etme konusunda kararlı olacağımız umudumuzu da artırıyor demektir. İnsanın kendini geliştirme yolunda büyük aşama bunun farkına varmak bence.

Sevgili dostum,

İnsanlarımızın çoğu  “ben seni kıskanıyorum” demez. Hemen eleştirilerine başlar. Sıralarda sıralar Bu tutumunu da eleştiren, yanı yargılayan olursa  “ ben sevdiğimden eleştiriyorum” der. Gerçekten seven insan ise sevdiğinin ürettiği, ortaya koyduğu eserleri alarak çevresine hediye eder ya da kendisi faydalanır. O’na böylece artı değer katar. Ama bizde hediye etme, hatta sevdiğimizi söylediğimizin ürettiklerini görmemezlikten gelme, hatta eleştirme kötüleme gelenek olduğundan  bunu kabullenemeyiz.

Sevgili dostum,

Bizim hatamızda hadi , “özyargı” yapalım. Okuduğunu anlayamayan, okumayı sevmeyene “kitap okumanın “faziletlerinden” cömertçe ve bolca bahsetmek. Ha anlamak istemeyen anlat, ha duvara anlat. Hani gizli bir şey söylerken “Aman duvarlarında kulağı var” deriz ya. Belki duvara anlatsak anlar da anlamak istemeyen anlamaz.

Sevgili dostum,

Anlamak istemeyen inanlardan uzak kalmaya gayret ediyorum son zamanlarda. Amacımız “insanlara faydalı olmak” olunca ve “insanların iyisi insanlara faydalı olandır”  sözünü çok sevdiğimizden, insanlarla alay etmek, çokça şakalaşmak amacımız olmadığından hep  şakalaşan insanlardan uzak kalmak lazım. “her şeyin azı karar, ortası karar, çoğu zarar” düsturu ile  ölçüyü kaçıranın yanından kaçmak lazım.

Sevgili dostum,

Kitaplar insanı yargılamazlar ve alay etmezler. Tersine senin “ özyargı” yapmana ve kendini her zaman yenilemen gerektiğine dair güzel bilgiler verirler. İnsanlar kitap okumayı sevmediğinden bu güzellikleri bilmez ve anlayamazlar. Anlamayan da değil de anlamak istemeyen insan tehlikelidir. Anlamayana anlamak isterse anlatırız da anlamak istemeyene ne dersen de boşuna. Konuşmalarımız ve sözlerimizin etkisi olmayacaksa, bir nehir, bir deniz, bir güzel manzara karşısında oturarak “özyargı” yapmak insana daha çok şey katar. Bunu sık sık yapan ve faydasını gören insan olarak sana da tavsiye ettiğimi bazen de beraber bunu yaptığımızı hatırlatmama gerek yok.  

Sevgili dostum,

 “iyi dost” dostunun arada “özyargı” yapmasına yardım eden insandır. Bunu da herkesin içinde değil baş başa iken ve yumuşak ve etkili üslup ile yapar. Bunu n güzel şekilde yapan dostlardan biri de sensin bence.

Sevgili dostum,

Toplumda “ özyargı”  yapan insanlarımızın artmasını dilerim. Konuşması ile etkili olan insanlarımız bunun önemini çevresine anlatırsa  “özyargı” yapan insanlarımız artar. Bu da toplumun iletişim kalitesinin artmasını sağlar. Ama buna insanın önce inanması kendi yapması ve sonra da çevresine anlatması gerekiyor. Sözünü hayatına uygulamayanı kimse ciddiye almaz zaten.

Sevgili dostum,

Bu mektubu okuyan çok insan eminim “özyargı” kelimesinden hoşlanmamışlardır. Yıllardır “özeleştiri” diye yumuşattıkları bu kelimeyi sevmezler. O zaman biz kendimizi yargılamamızı söyleyen bu kelimeyi sevemiyorsak muhatabımızda sevmez. Yargılamak yerine anlamaya çalışmak, sevmek çabası insanlar ile daha çok yakınlaşmamızı sağlar.

Sevgili dostum,

Bugün sosyal medyada gördüğüm şu söz çok hoşuma gitti. Tam da bu mektuba alınacak cinsten  “söyleme göster, konuşma harekete geç, söz verme ispatla” diyor. Yani önce biz “özyargı” yapacağız sonra da başkalarını yargılama isteği kalırsa onları yargılayalım. Gerçek bir “özyargı”  başkalarını yargılama isteğimizi frenler mutlaka.

Sevgili dostum,

Amacımız yeni kelimeler üretmek değil Kelimelerin olumlu ve olumsuz gücünü göstermek. Kelimeler cümle içinde nerede kullanılırsa etkili olur onu göstermek. Konuşma ve yazmada kelimeler cümlede doğru kullanılır ve konuşmalarda da vurgu güzel yapılırsa,  karşımızdaki insan da anlamak için niyetli ve çaba harcıyorsa kelime etkili olur.

Sevgili dostum,

Burada kelimelerin gücünden bahsetmişken, sana içten yazdığım için de özellikle mektuplarımızın etkili olmasında bu içtenliğin de payı oluyor. Bu da mektubumuza daha da anlam katıyor. Mektubumuz okuyan sana da etki ediyor. Bunu hissettiğimden sana mektuplarımı yazıyorum.

Sevgili dostum,

 “özyargı” yı yapalım ama bunu yaparken fazla da ileri gitmeden ve kendimizi suçsuzken suç icad etmeden. Fazla tevazu ve  “özyargı”  bu tutumla faydalı olacağım derken hem bizi hem de sevdiklerimizi üzerek bizlere zarar verir. Amacımız da zarar değil yarar olduğundan bu davranışımıza da hepimiz dikkat edelim. Öyle ki kelimeler, etkili olsun, ölçülü olsun k amacına ulaşsın, amacına ulaşsın ki faydalı olsun okuyana da yazana da.