Sevgili Edebiyatsever dostum,

Tokat Artova ilçesi Yağcımusa köyünde doğup, o yüksek tepelerdeki köyde azmederek sülalesinde tek Üniversite okuyarak Öğretmen olan Özcan Adıgüzel ki, çocukluğundan beri tüm ailesini tanırım. Çocukluğundan beri toprakla olan dostluğunu " Benim Sadık yarim Kara Topraktır" diyen Aşık Veysel misali iki satırlık dizelere dökmüş ve bunu da kitap haline getirerek ailesine ithaf etmiş. Biz de bu dizeleri okuyarak ne anlama geldiğini kendi anlayış ve görüşlerimizle sana anlatayım dedim.

Sevgili edebiyatsever dostum,

Dize diyerek geçmemek lazım, bazen iki satır şiirler insana öyle ilham verir ki insan bunları okuyarak roman veya hikaye yazmak ister. Bizler ise sadece birkaç satır yorumlayarak sana anlatmak istedim.

Sevgili edebiyat sever dostum,

GAYE

Asıl amaç sıkı sıkı bağlanmak mıdır hayata,

Yoksa yaşadığın hayatı adamak mıdır Allah'a (shf 11)

Çok insan yaratılış gayesinden uzaklaşarak sanki ölmeyecek gibi yaşar. Ölçü hayatta her işin başı olduğundan "Hiç ölmeyecek gibi dünya, yarın ölecek gibi ahrete Allah'a adamalı hayatını. Bunu kısa anlatmış bize. Az öz ama güzel.

Sevgili dostum,

AMAÇ

"Yaşamın gayesini anlamayan ahret sınavından sıfır çeker"(shf 19)

Sadece bugünler için yaşayan ve yarınlar yokmuş gibi , yani ahret yokmuş gibi davranan insan yarın öyle pişmanlık duyar ki yarınlara hazırlanmadığı için kendisi bile hayret eder. Mesela okumanın ve öğrenmenin önemli olmadığını söyleyen insan arkadaşlarının okuyarak güzel yerlere gelmesi karşısında mutlaka pişmanlık duyar dile getirmese de bunu.

Sevgili dostum,

Bir başka dizede şöyle seslenir Özcan,

EŞİTLİK

Ne zenginlik,

Ne şan,

Ne şöhret,

Ne de fakirliğin kalır,

Ölümde eşitlenir her şey.(shf 25)

Ne kadar zengin ya da fakir olsak da mezarlık da belki de yan yana yatacağız. Bizi eşit kılan kitabın adında da olduğu gibi "topraktan gelip toprağa gideceğimiz ve belki de arkamızdan hiç iz bırakmayacağımız. Tabii bunu anlar ve ibret alırsak.

Sevgili dostum,

Özcan Kardeşimiz özlü sözlerine kitapta şöyle devam ediyor.

BAHANE

Bahaneler başarısızlıkları kapatmak için kullanılan kılıflardır(shf 39)

Toplumumuzda bahane üretme uzmanları çoktur. Gelmek istemeyenin işi çoktur, meşguliyeti olmayan ama sözde meşgul olanlarımızda çoktur. "Canım gelmek istemedi" demezler de vakit bulamadım derler. Nasrettin Hoca'ya sormuşlar hani "Karının adı ne " "Bilmiyorum" demiş. Hayret etmişlerde. "Geçinmeye gönlüm yok ki adını sorayım" demiş. Her zaman konuşmalarımda söylerim. Bahane üretme uzmanı insanlar, bahane üretmeye ayırdıkları zamanı çalışmaya çabalamaya, gayret etmeye. Sözde durmaya harcasalar memlekette başarısız insan kalmaz. Özcan tam da bunu anlatmış.

Sevgili edebiyatsever dostum,

96 sayfalık kitapta Özcan Kardeşimiz bunlar gibi bir çok ders veren sözler söylemiş ve kağıda dökmüş. Anlayana sivrisinek saz.