Mahmut Hasgül Gaziosmanpaşa Lisesi edebiyat öğretmeni.

Mesleğini yaşayan bir öğretmen. Sınıfta öğretmen olmakla kalmıyor, toplum öğretmenliğine'de soyunmuş bir eğitimci.

Edebiyat için eskiler "bedii zevk" derler. Bunun içinde şiir, öykü, tiyatro, destan, makale, masal, deneme edebiyatın tüm ürünleri vardır.

Mahmut Hasgül bunlar'la birlikte yaşıyor. Aynı zamanda bir "birikim bezirganı" yani toplumdan alıyor, sanatçıdan alıyor, onu yine topluma götürüyor.

Değerleri topluma tanıtıyor, toplumdan değerler çıkartıyor.

Toplum ile sanatçı arasında bir köprü kuruyor. Kendini yetiştiriyor, kültürünü, birikimini çoğaltıyor, onu da öğrencisi ve toplum için kullanıyor.

Ders kitabında'ki bilgilerle yetinip, öğrenci karşısına çıkan bir öğretmen, bir de Mahmut Hasgül gibi mesleğinde birikim pınarı olmuş öğretmenleri karşılaştırırsak, Mahmut Hasgül gibi öğretmenlerin öğrencilerini şanslı saymak gerekir.

Biz Mahmut Hasgülü tanıdık, ondan söz ediyoruz. Okullarımız da dahada iyileri vardır. Ama, çıkmalarını, görünmelerini etken olmalarını bekleriz.

Mahmut Hasgül Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği'nin yönetim kurulun'da etken üyelerden biri.

Hasan Akarla birlikte bu dernek aracılığıyla çıkardıkları Kümbet dergisi ile Türkiye geneline ulaşan, bir de kültür hizmeti veriyorlar. Bu da çok değerli bir çalışma.

Mahmut Hasgül, geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı ve Türk Dil Kurumu'nun öğretmenler arasında "dilimiz kimliğimizdir" başlıklı yarışmada makale dalında Tokat birincisi ve Türkiye ikincisi olmuştur.

Kendisi bakanlık adına valiliğimizce ödüllendirilmiştir.

Bu başarı çıtası çok yüksek bir başarının çıtasıdır.

Sunum yaptığı makaleyi de okudum, çok süz geçten geçmiş çok derin içerikli.

Türklüğü ve Türkçeyi bir arada özümsemiş bir yazı olmuş. Ben de kendini candan kutluyorum.

Belli ki iyi hazırlanmış ve emeğinin karşılığını almış. Darısı diğer başarılarına.

Mahmut Hasgülü ve onun gibi olanları daha büyük başarılar da görmek isterim.

Bir şey daha isterim. Dernekleri aracılığıyla çıkarılan Tokatlı şairleri! İçeren kitaptaki şiirlerin hepsini şiir olarak görüp, kitaplara koyup, gerçek şiire haksızlık yapma yolundan da dönülmesini, sanata sanatça değer verilmesini özellikle isterim.

Bunu tüm sanat ürünleri için öneririm.