Değerli okuyucularım, kıymetli arkadaşlar son çıkan masal kitabı hakkındaki köşe yazımı sizlerle paylaşıyorum.Masal geçmiş ile geleceği birbirine bağlayan en sağlam köprüdür. Geçmişte İz bırakan koca bir yaşanmışlığın damıtılarak hayatın özünü gerçeklikten kopmadan sembollerle olağan üstü yaşantıların bir çırpıda şimdiki zamanda yani anda ki edebi aktarımıdır masal. Bu masalı dinleyenlerin üzerindeki etkileşimi o kişinin GELECEĞİNE yön verir. Ve geleceğin en büyük inşası MASALLARLA  olur. Bazen de kendine has olan hayallerini hayata geçirerek yeni bir masal yazarsın.  

Bir varmış bir yokmuş diye başlar masallar, bizim masallarımız bir varmış Pir varmış diye başlıyor. Bilinmezlik üzerine başlayan masal hayalin gerçeklikle olan bağlantısıyla okuyucunun kulağına bir mesaj fısıldar. Haydi gelin bu mesajları hem anlatabilmek hemde duyabilmek için masalların sihirli dünyasına bir yolculuk yapalım.

Herkes kendi masalını yazar ve unutulmazlar arasına adını yazdırır.

         Kütüphanelerimizde yer alan masalların 10 tanesinden 9 ‘u yabancı kaynaklı imiş. Bize ait olan masal kitabı bir tane. Bu gerçek beni çok derinden yaraladı. Farkına varmadan bende iki çocuğumu 9 yabancı bir yerli masalla büyütmüşüm. Bu toprakların masalını yazmak üzere yola çıktım. 

Mustafa Kemal Atatürk “ Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.” diyerek önce kendi değerlerimizden başladım. Bu masallar onların  aidiyet duygusunu, Türklük bilincini, vatan sevgisini ve özgüvenini geliştirecektir. Türk töresi evrensel ahlaki değerlerin bütünüdür. 

 “ASLA ŞÜPHEP YOKTUR Kİ ! TÜRKLÜĞÜN UNUTULMUŞ BÜYÜK MEDENİ VASFI BUNDAN SONRAKİ GELİŞİMİ İLE GELECEĞİN YÜKSEK MEDENİYET UFKUNDAN YENİ BİR GÜNEŞ GİBİ DOĞACAKTIR”Anadolu’nun kadim insanlarının oluşturduğu değerlerden oluşan kolektif şuur denizinden doğan güneş tüm dünyayı aydınlatacaktır. 

Bu topraklarda yaşamın değerini sırrını ve kıymetini bilmek ancak şuurlu insanların görevidir. 

Kılavuz köklerden beslenen, mantık ve duyguyu harmanlayarak dengede tutan Anadolu insanı tüm insanlığın öncüsüdür. 

Büyük işler yapmanın üç sırrı: Hayal Kurmak, Soru sormak, Akıl ve Bilim yolunu izlemek!.. 

Bilenler bilmeyenlere anlatmalı,

Çocuklarımıza tarihi anlatırken, Teoman'dan, METE HAN'dan başlayalım. BİLGE KAĞAN' ı anlatın, ATTİLA 'yı öğretelim.FATİH’i  ve ATATÜRK’Ü…anlatalım.

KIZ çocuklarına DÜNYANIN İLK KADIN hükümdarı olan TOMRİS HATUN 'u Anlatalım ki kendisini, DEVLETİN BAŞINA KAĞAN olarak hayal etsin..

DEVLETİN KAĞAN ve HATUN ile EŞİT yönetildiğini anlatalım. 

İLK ÜSTTEĞMEN KARA FATMA’yı, NENE HATUNLARI…

İbni Sinayı, Mimar Sinan’ı, Aziz Sancar’ı…

Hüseyin Akbaş’ı, Emre Kutalmış Ateş’i…

Keloğlanı, Dede Korkut masallarını…

Anlatalım ki, 

TÜRK çocuğu ATALARINI tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendisinde kuvvet bulsun. 

İşte bu gerçeklik üzerine kadim şehrimizin kadim değerleri ile yola çıkarak Dünyanın ikinci Türkiye’nin birinci büyük mağarası üzerine yazdığım “Ballıca Mağarası Masal Köyü” masalında bir çok değerimizi motifler halinde satırlar arasına nakşeyledim. Okuyucu bu masalda kendi yöre insanını ve tarihini daha yakından tanıma fırsatı bulacak…

“Bu Toprağın Sırrı”masalı ile çocukları doğaya ve aile büyüklerinin yanına davet ettim. Haydi gelin köyümüze geri dönelim dedim. Çünkü topraktan koparılan insan oğlu teknolojiye ve yapay zekaya teslim edilmemeli. Çocuklarımız köylerde yaşamı deneyimleyerek öğrenmeli. 

“Yasemin’in Kedisi Bebe”masalıyla hayvan sevgisini bir kedi üzerinden vermeye çalıştım ve hepimizin mutlu bir yuvada ailece yaşadığımızda insan olabileceğimizin altını çizdim. 

“Komşu kızı Berru “hikayesinde  komşuluğun çok kıymetli olduğunu Berru’nun annesine verdiği sözü tutarak, dürüstlüğünün komşu teyzeyi çok etkilediğini ve öğrenmenin yaşının olmadığına vurgu yaptım. Çocuklardan çok şey öğreniyoruz…

Değerlerimize sahip çıkmanın bilinçlenerek bu insanlık yolunda yürümenin ilk adımı masal dünyasında kurduğumuz hayallerle başlıyor. Ayakları yere sağlam basan çocuklar kendi kılavuz köklerinden beslenerek dimdik duran gövdelerinin üzerine kurdukları dünyalarında dal veren ağacın öz meyvelerini önce kendileri tadarlar ve başkalarınada mutlulukla sunarlar. Çalışmanın, üretmenin ve okumanın insana kattığı değere şahitlik ederler…

İnsan dünya köyünde yetişir. Hayvanları, köyünü, komşusunu herkesi sever. 7 den 77 ye herkesi masal anlatarak uyutan nesilden, bu topraklarda kendi masalını yazarak herkesi uyandıran nesillere selam olsun… 

1-2017 yılında YAŞAYAN KIRKKIZLAR EFSANESİ kitabı 

2-2019 YAŞAYAN EFSANELER İLK TEK VE SON            USTALAR kitabı 

 3-2022 DÜNYA KÖYLÜSÜ AYLA BAĞ’dan MASALLAR Kitabımla sizlerin karşınızdayım. 

Kitap çalışmamda bana yardımcı olan eşim Gazi Bağ’a ve aileme çok çok teşekkür ederim. Halk bilimci Hayrettin koyuncu hocama ve  Biyolog İsmail Dinçer hocama çok teşekkür ederim. Kitabın yayın yönetmeni Hilal Kahraman hanımefendiye, Kitabın resimlerini çizen Atayla Güçlü Tankuç’a ve kitabın tasarımını yapan Fatma Uygar hanımefendiye çok teşekkür ederim. 

Hayalim Tokatta bir masal köyü kurmak. İnşallah bu hayali önümüzdeki yıllarda gerçekleştirebilirim. Ninelerimizden dedelerimizden derlediğimiz masalları çocuklarımıza anlatmak, değerlerimizi yerinde görmek ve gezmek belleğimize en kalıcı derin izi bırakacaktır diye düşünüyorum. 

 “Dünya Köylüsü Ayla Bağ’dan Masallar” kitabında dört masal bulunuyor. Ana sınıfı, ilkokul, lise ve üniversite öğrencilerine yönelik her yaşa uygun seviyede değerlerimize yer vermeye çalıştım. Okuyucunun beğenisine sunuyorum. Kitap Mavi Kadın Yayıncılık tan çıktı. İnternet sitelerinde satışta. Kitabı Almak isteyenler oradan ulaşa bilirler veya bana sosyal medya üzerinden ulaşabilirler. Tüm hemşerilerime hayırlı uğurlu olsun…

Güzelliklerde buluşmak dileğiyle selamlar sevgiler…

Dünya Köylüsü

Ayla Bağ