Merhaba Sevgili dostum,

Şair, yazar ve eğitimci dostumuz Mustafa Uçurum, bir başka şair ve yazar eğitimci dostu Talip Koktaş’ ın  “Sessiz olun” ve  “Sonbahar ve Sen” adında iki şiir kitabını getirdi. “En güzel hediye kitaptır” inancımız  gereği bu güzel kitapları severek  heyecanla okuduk. Zaten ikisi de 100 sayfayı bile bulmayan bir çırpıda okunan kitaplar.

          Sevgili edebiyat ve kitapsever dostum,

          1978 Adana doğumlu olan ve  eğitimi hayatı  Elazığ da geçen, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Talip Koktaş, Üniversiteyi Atatürk Üniversitesinde tamamlamış ve  halen Milli Eğitim de  okul müdürü olarak görev yapıyor ve gönülden gelen şiirlere imza atıyor.

           Sevgili kitapsever dostum,

           Bu kiki kitaptan  4 tane güzel şiir seçtim senin için. Gene senin için yorumladım.

          Sonbahar ve Sen kitabı sayfa 73. De, “Seni Şiire Yazmak” başlıklı şiirde şöyle sesleniyor şair bize:

          Seni şiire yazmak

          Şiire gebe rahimlere ilhamdır. 

 

          Seni Şiire Yazmak

          Gündüz yenik düşüp gece dinlenmektir.

 

          Seni Şiire Yazmak

          Acıya göz kırkıp kedere boğulmaktır.

 

          Seni Şiire Yazmak

          En büyük aşıklarla sohbete dalmaktır.

 

         Seni şiire yazmak,

          Şiirle dirilen gönüllere güneş olmaktır.

 

         Seni Şiire Yazmak

         Kabus kokan rüyalardan umutla uyanmaktır.

 

        Seni şiire yazmak

        Mutluluğun öteki adıdır.

 

 

           Seni şiire Yazmak

          Şiir kokmak , sen olmaktır.

     Muhtemelen eşine yazdığı bu şiirde şair şiir ve  sevginin buluşmasını ve  anlam kazanmasını güzel anlatmış.

             Sevgili Kitapsever dostum,

              “Sonbahar ve Sen” kitabının  64. Sayfasında 3 satırlık  “Miras” adlı şiirinde şunları  yazıyor:

                 Uyku gündüzün mirasıdır

                 Hayırsız evlat gibi Onu,

                 Hoyratça harcayan şairler ve aşıklar…     

                 Yorulan bedenin uykuyu horatça harcayan mirasçıya benzetmesi manidar. Mirasyedilik ne kadar kötüyse çok uyumakta insana huzur getirmeyen mirasa benzer.

                 Sevgili kitapsever dostum,

                 Tüm insanlar ölümlü iken şairin ölüm üzerine şiir yazmaması mümkün mü? Bu şair aynı zamanda bir Din dersi öğretmeni ise. Şair  “Sessiz Olun” kitabının 84. Sayfasında  “Ölüm” adlı şiirinde de bunu yazmış.

                Hayat

                Saça

                Sakala

                Ak

               Düşürerek

               Ruhuna not düşüyor

               Ölüm var…..  

              Bu satırlar tüm insanların unutmaması gereken şeyi söylüyor.

              Her insanın hayata vedası, her kitabın da bir vedası var.  “Sonbahar ve Sen” adlı kitabın son sayfası olan 88 de  de  “Veda” şiirinde şair:

              Sevmeyi, sevilmeyi beceremedik.

              Keşke ayrılığı becerebilseydik.

                        Vedalaşıyoruz

                         Ve Dalaşıyoruz.

               Şair burada ayrılıkların hüznüne temas ederken  çok ayrılığında dalaşa dalaşa olduğunu vurguluyor. Anlayana..

               Koktaş’ın  “Sessiz Olun”  ismini kitabına  vermesi bana  “ Cahil İnsanın Yanında kitap gibi sessiz olun”  sözünü hatırlatıyor. Şiir sevmeyen anlamayan insanın yanında da sessiz  olmak lazım. Yoksa  Şiire de şiir yazana da “ Boş şeyler” derler. Şiiri sevmeyen ve  “boş şey” diyen insanın yanında da şairin kitap ismi ile belirttiği gibi “sessiz olmak lazım” şiirde amaç da kimseyi rahatsız etmek değil, insanlara  ilham ve huzur vermek değil mi?

             Talip Koktaş ve Mustafa Uçurum’a güzel kitaplar için tekrar teşekkür ediyoruz: Bizi şiire doyurdular.